Takip taleplerinin açıklanan içeriğinden karşı taraf/alacaklıların Ankara 5.İcra Müdürlüğüne ait 2009/4245 esas sayılı dosyada tahliye talepli olmak üzere takibe konu ettikleri Ankara 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen tahliye kararını, Ankara 10.İcra Müdürlüğü’nün 2009/6061 esas sayılı dosyasında da tekrar takibe konu edip, tahliye talep ettiklerinin anlaşılmış olmasına göre, yapılan bu ikinci takibin, mükerrer takip niteliğinde olduğu-
Şikayetçi-alacaklı takip talebinde tahsil tarihindeki kur üzerinden talepte bulunmakla birlikte hem alacaklı hem de borçlu taahhütnamedeki miktarları kabul ettiğinden, artık döviz kuru üzerinden yapılan takibin taahhüt tarihi itibariyle Türk Lirasına çevrildiği- Mahkemece, bu olgu nazara alınarak ve düzenlenen taahhütnamenin geçerli olduğu da gözetilerek bozma ilamında da belirtildiği üzere, taahhütnamede kabul edilen borç miktarı esas alınmak suretiyle ödenmesi gereken bakiye borç miktarı kalıp kalmadığı hususunun yöntemince tespit edilmesi gerekeceği-
Mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesinde bakiye borç miktarının anılan taahhütnamede kabul edilen borç miktarı esas alınarak yöntemince tespit edilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek takip talebi ile bağlı kalınmak sureti ile yapılan bilirkişi hesabına göre şikayetin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmiş olmasına rağmen gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinin yok hükmünde olacağı-
Talimat icra dairesinin görevinin yazılan talimat gereğini aynen yerine getirmekten ibaret olduğu-
İcra mahkemesince imza itirazı nedeniyle takibin iptaline karar verilmiş olmasının alacaklının genel mahkemede dava açmasına engel oluşturmayacağı-
Kira sözleşmesine dayanılarak tahliye talepli icra takibinde, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ edilen adresin kendisi ile ilgisi olmayıp, tebligatı tesadüfen öğrendiğini ileri sürerek borca itirazla takibin durdurulmasını talep ettiği, başvuru bu hali ile İ.İ.K.nun 16. maddesine dayalı ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, borçlunun öğrendiğini bildirdiği tarihe göre İ.İ.K.nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal sürede olduğu-
Borçlunun bir taşınmaz üzerindeki miras hissesi tapu siciline tescil edilmemiş ise, alacaklının öncelikle İİK.nun 94/II. maddesine göre borçlunun miras hissesinin tapu sicilinde tescilini sağlaması, ondan sonra miras hissesinin İİK.nun 121. maddesine göre paraya çevrilmesini istemesi gerekeceği-