Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, borçlunun ödemeyi takipten sonra yaptığı, bu durumda mahkemece ödemenin BK’nun 84. maddesine göre borçtan mahsup edilerek bakiye alacağın belirlenmesinin gerekeceği-
Ödeme emrinin borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması halinde, borçlunun öğrenme tarihi olarak bildirdiği tarihin esas alınarak, 7 günlük yasal süre içinde yapılan şikayetin esasının incelenmesi gerekeceği-
Mahkeme tarafından hakkında verilen iflasın ertelenmesi davasındaki tedbir kararına rağmen borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibine karşı süresinde icra dairesine itiraz ederek takibi durdurabileceği gibi 7 günlük şikayet süresi içerisinde itiraz mahkemesinden usulsüz yapılan takibin iptalini talep edebileceği-
Takip sonucunda kesinleşen miktara yönelik bir değerlendirme yapılamaz ise de, takipten sonrası için dönem dönem değişen oranlarda yasal faiz hesaplanması yapılmasının gerekeceği-
Borçlar Kanunu’nun 457. ve müteakip maddeleri uyarınca PTT’nin, havale gönderenin vekili durumunda olup, aynı kanunun 458. Maddesi uyarınca havale edenin borcunun, ancak havalenin alıcıya ödenmesi ile ifa edilmiş duruma geleceği-
Vekilin ölümü ile vekalet sona ereceğinden, mahkemece alacaklı vekiline “veraset belgesi” ve bu belgeye göre vekaletname alıp ibraz etmesi veya miras şirketine temsilci tayin ettirip, temsilciden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi için mehil verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince, öncelikle borçlunun usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönündeki başvurusu değerlendirilip, şikayet ve itirazların reddedilmesi durumunda ise meskeniyet şikayetinin incelenebileceğinin düşünülmesinin gerekeceği-
Mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmaların özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, ihtilaflı konular hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılmasının, ret ve üstün tutma sebeplerinin, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin belirtilmesinin gerekeceği-
İpotekli taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunması ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi sonucu satışa engel teşkil etmeyeceği – takibe taraf olmayan üçüncü kişinin (borçlunun eşi) aile konutu şerhine dayanarak satışın durdurulması isteminde bulunmasının aktif husumet yokluğu nedeniyle mümkün olamayacağı-