Haciz işlemi ve icra kefaletini gerçekleştirme işlemi, icra emri düzenlenmesi ve tebliği işlemi, hangi icra dairesince yapılmış ise, bunlarla ilgili şikayetlerin, bu icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince çözümlenebileceği; bu yetki kuralının kamu düzeni ile ilgili olup, kesin nitelikte bulunduğu-
“Mernis adresi” olduğu bildirilen adresin bizzat borçlu tarafından Nüfus Müdürlüğü’ne dilekçede bildirilen adres olup olmadığının, ilgili Nüfus Müdürlüğü’nden tesbit edilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
4077 sayılı TKHK'nun 10/3. maddesinde ki, "tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde kredi veren asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez" hükmünün emredici hüküm olup, resen dikkate alınacağı-
Borçuya “ödeme emri tebliğ edilmese” bile alacaklının uyuşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece bu durumun borçlunun şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği – alacaklının borçlunun adresinin tespitini talep etmesini ve yargılamaya katılarak itirazın reddini istemesi; uyuşmazlığı ve takibi sürdürme iradesini mevcut bulunduğunun göstereceği-
İİK’nun 82/12. maddesi uyarınca mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu; bu şikayet, kamu düzeni ile ilgili bulunmadığından, aynı Kanun’un 16/I maddesi gereğince; “bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde” icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği- Meskeniyet şikayetine konu taşınmaz hakkında verilen tasarrufun iptali kararı gereği, taşınmazın muvazaalı olarak müştekilere temlik edildiği saptandığından, iptaline karar verilen ve kesinleşen bu karar nedeniyle müştekilerin meskeniyet şikayetinde bulunma hakları bulunmadığı-
Söz konusu kararın, alacağın tespitine yönelik olması sebebiyle kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, taraf olmadığı icra takibinin ve bu dosyada yapılan takip işlemlerinin (borçlunun maaşına ve diğer gelirlerine konulan haciz işleminin) iptalini isteme hakkının bulunmadığı-
Alacakları üzerine haciz konulan adi ortaklığın diğer ortağının, bu haciz işlemi nedeniyle hakları haleldar olduğu için şikayette bulunabileceği-
Açıkça takipteki hakkın özünden vazgeçilmediği sürece, dosya borcuna ilişkin olarak haricen düzenlenip henüz takip dosyasına sunulmayan ibranamenin, icra mahkemesince yapılmış olan şikayetin/itirazın incelenmesine ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği-
Borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması gerekeceği-