Taraf ve dava ehliyetine sahip herkesin bizzat davasını açıp, işini takip edebileceği veya kendisini bir vekille temsil edebileceği, usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletname dosyaya ibraz edilmedikçe avukatın vekil sıfatını kazanamayacağından, borçlu adına yaptığı itirazın reddi gerekeceği-
Asliye hukuk mahkemesince “kararın kesinleşmesinden itibaren …..TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olması halinde”, boşanma ilamının kesinleşmesine kadar takdir edilen nafakanın “tedbir nafakası” olduğu, yoksulluk nafakasının ise boşanmanın eklentisi olup, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade edeceği-
Yasal yedi günlük sürede yapılan itiraz üzerine; icra müdürünün itirazın süresinde olup olmadığını re’sen incelemesinin, itiraz süresinde değil ise takibe devam etmesinin, aksi halde takibi durdurmasının gerekeceği-
Mirasçılar, mirasçı oldukları için değil, poliçenin lehdarı oldukları için hak sahibi olup, mirası reddetmeleri halinde dahi hak sahiplikleri devam edeceği ve bu nedenle sigorta sözleşmesinden kendilerine intikal eden bedelin terekeye dahil olmadığı-
Üst sınır ipoteklerinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktarla sınırlı olarak sorumlu olduğundan, buna ilişkin şikayetlerin süreye bağlı olmadan, her zaman yapılabileceği-
Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetlerinin, ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetince tasdik olunduğunda "ilam" hükmünü kazanacağından, icra dairesinin takip dayanağı ilam hükmündeki senedin içeriğini tartışıp yorum yoluyla değiştiremeyeceği-
Alacaklının, alacağın belgeye dayanıyor olması halinde, takip talebi anında belgenin aslı veya onaylı sureti icra dairesine verilmemişse borçlunun şikayet yoluyla “ödeme emrinin iptalini” isteyebileceği-
Menfi tespit ilamlarının kesinleşmeden takibe konulmasının mümkün olmadığı-
Murisin borçlu nedeniyle mirasçıları tarafından İİK’nun 53.maddesine dayalı olarak mirasın reddi davası açarak dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasını talep etmeleri İİK’nun 16.maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olacağından mahkemenin “duruşma yapıp yapmayacağı, duruşma yapacaksa tarafları duruşmaya çağıracağı, gelmeseler bile gereken kararı vermesi gerekeceği” düzenlemesine rağmen tarafların gelmemesi sebebiyle HUMK’nun 409.maddesi gereğince dosyayı işlemden kaldıramayacağı-