Mahkemece “kısa karar” a uygun “gerekçeli karar” yazılması gerekirken, iki karar arasında çelişki yaratılmış olması halinde, bu hususun temyiz üzerine gerekçeli kararın bozulmasına neden olacağı-
“İtiraz” ve “şikayet” arasında nitelik ve sonuç farkları bulunduğundan, borçlunun ödeme emrine karşı hem “itiraz” ve hem de “şikayet” yoluna başvurabileceği – Borçlunun yasal süre içinde icra dairesine başvurarak “örnek:7 ödeme emri”ne itiraz etmiş olmasının, aynı zamanda şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği-
“Mirası reddettiğini” bildirerek hakkındaki takibin iptalini isteyen borçlunun bu başvurusu (şikayeti), taraf ehliyetine ilişkin ve kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan, herhangi bir süreye tabi olmadığı-
Borçlunun adına kayıtlı taşınmazların haciz konulduğu dosyada taraf olmayan, başka bir dosyada borçlunun alacaklısı konumunda bulunan bankanın, diğer dosyada konulan hacizlerin kaldırılması için şikayet hakkına sahip bulunmadığı; yapılan şikayetin “aktif husumet yokluğu” nedeniyle reddedilmesi gerekeceği-
“İstihkak” ve “şikâyet” in, süre, harç, yargılama prosedürü ve temyiz imceleme yeri yönünden farklı usule tabi olduklarından, icra mahkemesince “istihkak” ve “şikayet” in birleştirilerek değil, ayrı ayrı görülmeleri gerekeceği-
Reeskont faizi ile yasal faiz farklı olup, takip talebinde alacaklı taraf açıkça reeskont faizini talep etmiş olmakla, mahkemece reeskont faiz oranına göre -gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak- sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu alacakla ilgili olarak ödeme emrinde açıklık bulunmadığına, alacak tutarının yıl ve aylar itibariyle belirlenmediğine ve bu konuda belgenin ibraz edilmediğine yönelik yapılan başvurunun şikayet niteliğinde sayılacağı-
Takip ehliyeti bulunmayan borçluya karşı yapılan icra takibinde, borçlunun kanuni temsilcisi veya onun tarafından atanacak vekili tarafından temsil edilebileceği, kamu düzeni ile ilgili bu hususun, yargılamanın her aşamasında doğrudan doğruya gözetilebileceği; psikiyatrik bozukluğu nedeniyle kısıtlanmış ve babasının velayeti altına konulmasına karar verilmiş olan borçlu hakkındaki takibin, süresiz şikayet yoluyla iptalinin istenebileceği-
Şikayetçiye satış ilanının tebliğ edildiği, ihalenin yapıldığı, şikayetçi vekilinin ise ihale tarihinden itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra İİK’nun 129. maddesine dayalı olarak ihalenin feshini istediği anlaşılmakla birlikte, şikayetçiye satış ilanı tebliğ edilmiş ve yapılan bu tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürülmemiş olduğundan, şikayet nedeni de İİK’nun 134/6. maddesinde öngörülen “satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olduğuna” ilişkin olmadığından, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
“Takip konusu alacağın muaccel hale getirilebilmesi için, ipotek borçlusuna ihtarname tebliği gerektiğine, ihtarname tebliğ edilmeden icra emri gönderilemeyeceğine” ilişkin şikayetin 7 gün içinde yapılması gerekeceği-