Haciz kaydındaki alacaklının, ihale alıcısı olması durumunda, alacağına mahsuben, satış bedelini ödemekten kaçınabileceği, sıra cetveli yapılarak oluşturulan hesap tablosunda, alıcı-alacaklı aleyhine fark doğduğunda bu farkın ödenmesi hususunun alıcıya bildirilmesi gerekeceği, muhtıraya rağmen bu miktarın ödenmemesi halinde ihalenin feshi gerekeceği-
Vekalet ücretinin ilamdan, haklarında maddi/manevi tazminata hükmedilen ve kendilerini vekille temsil ettiren davacılar yararına hükmedilmiş olması halinde, bu davacılardan her birinin vekalet ücretinin tümüne hak kazanmış olmayacağı, her birinin kendi payına düşen kısım için takip yapabileceği-
TMK’nın 612.maddesinde yer alan “en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir” hükmüne göre miras reddedilmiş olmakla tasfiyeye tabi tutulacağından mirası reddeden murisin 2.derece mirasçılarına karşı takibin yönlendirilemeyeceği-
Varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemlerin, kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince harçtan müstesna olmaları nedeniyle, icra müdürlüğünce, alacaklı varlık yönetim şirketinden “yenileme harcı” talep edilemeyeceği-
İİK’nun 82/I-12. maddesi gereğince borçlunun haczedilemeyecek olan evinin “haline münasip olup olmadığı”nın belirlenmesi için, evin, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerekeceği, buradaki “aile” teriminin geniş anlamda olup “borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan bakmakla yükümlü oldukları kişileri” kapsadığı- Borçlunun bulunduğu yerin daha mütevazi semtinde, ihtiyacı olan haline uygun bir evin değerinin bilirkişiden rapor alınarak saptanıp, haczedilen evin değerinin bu miktardan fazla olması halinde, evin satılmasına karar verilip, satış bedelinden kendisine mesken alması için gerekli miktarın borçluya bırakılıp, kalan tutarın alacaklıya ödenmesi gerekeceği-
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca, alacaklı bankanın asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ödenmesini isteyemeyeceği; kefilin bu konudaki şikayetinin süreye bağlı olmadığı-