Açıkça takipteki hakkın özünden vazgeçilmediği sürece, dosya borcuna ilişkin olarak haricen düzenlenip henüz takip dosyasına sunulmayan ibranamenin, icra mahkemesince yapılmış olan şikayetin/itirazın incelenmesine ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği-
Alacaklı vekilinin ahzu kabz yetkisinin bulunmadığı görüldüğünden ve yasa maddesi, takip konusu yapılan ve ilamda hüküm altına alınan vekalet ücreti ve yargılama giderini de kapsayacağından, yetkisi bulunmayan vekile yapılan ödemenin alacaklıya yapılmış bir ödeme olarak kabul edilemeyeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetler, İİK' nun 16-18. maddelerinde düzenlenen şikâyet niteliğinde olup, doğru hasmın yargılama aşamasında belirlenmesi ve şikâyetin bunlara sonradan yöneltilmesi de mümkün olacağından doğru hasmın dilekçede gösterilmemesinin şikâyetin sırf bu nedenle reddini gerektirmeyeceği-
Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verilen hallerde, kredi verenin (bankanın), “asıl borçlu aleyhine takip yapıp, takip semeresiz kalmadıkça” kefilden borcun ödenmesini isteyemeyeceği; bu konuda yapılacak başvurunun şikayet niteliğinde olup, yasanın amir hükmüne dayandığından, süresiz olarak yapılabileceği-
İcra emrinin borçluya, bilinen en son adresinde tebliğ edilmesinden sonra, ipotek akit tablosundaki adrese yapılan tebliğler geçerli olmayacağından, kıymet takdir raporu ile satış ilanının bu adrese tebliğ edilmiş olmasının ihalenin feshine neden olacağı-
Borçlunun kendisine gönderilen haciz ihbarı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurmasının şikayet niteliğinde olduğu, şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-