Men'i müdahale ilamının kesinleşmeden icraya konulamayacağı, buna yönelik şikayetlerin süresiz yapılabileceği-
Hacizlerin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil ettiğinden, hacizlerin kaldırılması için “tahsil harcı”nın ödenmesinin zorunlu olduğu-
Alacaklı tarafından takip talebinde bulunulması üzerine icra müdürlüğünce ödeme emrinin düzenlenerek borçluya gönderilmesinin zorunlu olduğu, bu konuda icra müdürünün takdir yetkisi bulunmadığı-
İlamda müvekkil (asil) adına hükmedilmiş olan vekalet ücretinin avukat tarafından kendi adına borçludan talep edilemeyeceği-
“Kısa karar” ile “gerekçeli karar” arasında çelişki yaratılmış olması halinde icra mahkemesince -10.04.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. uyarınca- çelişkinin giderilmesi ve verilen önceki kararla bağlı olunmaksızın yeni bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu kredinin konut finansmanı kapsamında olduğu ve 2499 sayılı SPK’nun 38/a maddesi yasal düzenlemesi ile 2010 yılı harçlar tarifesi icra harçları bölümünün 3/h maddesine göre tahsil harcının ¼ oranında alınmasının gerekeceği-
3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince, konusu para olan hakem kararlarının icra takibine konu edilebilmesi için kesinleşmelerine gerek bulunmadığı-
İlk ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süre içinde icra mahkemesine itiraz edilmemiş olması durumunda,ikinci ödeme emri borçluya yeni bir itiraz hakkı vereceğinden süresi içinde borçlu takibe itirazını ileri sürebileceğinden, itirazın “süre yönünden” reddinin uygun olmayacağı-
Borçlunun adına kayıtlı taşınmaz kaydına haciz konması üzerine, haline münasip meskeni olduğundan bahisle ilk haciz karanının İİK’nun 106-110 maddelerine göre düşmüş olmasına rağmen, alacaklı vekili tarafından haczin yenilenmesi ve yeniden haciz konması halinde, borçlu tarafından meskeniyet şikayetinde bulunabileceği-
Murisinden intikal edecek mirası reddetmiş olan borçlunun, haciz konulmuş olan taşınmaz hisseleri üzerinde hakkı olmadığından, “taşınmaz hisseleri üzerine konulan haczin kaldırılması” için şikayette bulunamayacağı, yapılan şikayetin “aktif husumet yokluğu” nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-