Takibe konu alacağın menkul mal hükmünde olan altın teslimine değil para alacağına ilişkin bulunması ve İİK.’nun 42. maddesi çerçevesinde adi iflas yoluyla takibe konu edilebilmesi karşısında, şikayetçi/borçluların süresiz şikayet yoluna başvuramayacakları-
Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verilen hallerde, kredi verenin (bankanın), “asıl borçlu aleyhine takip yapıp, takip semeresiz kalmadıkça” kefilden borcun ödenmesini isteyemeyeceği; bu konuda yapılacak başvurunun şikayet niteliğinde olup, yasanın amir hükmüne dayandığından, süresiz olarak yapılabileceği-
Lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için, çocuğun alacaklı yanında fiilen bulunmasının gerekli olduğu, bunun aksinin ileri sürülmesi halinde, gösterilecek tanıkların icra mahkemesince dinlenilerek, edinilecek kanaate göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda olduğu gibi, Minibüs Taşıyıcılar Kooperatifine yazı yazılarak minibüs hattı üzerine haciz konulması mümkün olmadığından, ortada geçerli bir haczin bulunduğundan bahsedilemeyeceği, bu nedenle icra müdürlüğünce usulüne uygun olarak konulmuş bir haciz bulunmadığından borçlunun haczedilmezlik şikayetinin de konusunun bulunmadığı-
Taraf ve dava ehliyetine sahip herkesin bizzat davasını açıp, işini takip edebileceği veya kendisini bir vekille temsil edebileceği, usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletname dosyaya ibraz edilmedikçe avukatın vekil sıfatını kazanamayacağından, borçlu adına yaptığı itirazın reddi gerekeceği-
Asliye hukuk mahkemesince “kararın kesinleşmesinden itibaren …..TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olması halinde”, boşanma ilamının kesinleşmesine kadar takdir edilen nafakanın “tedbir nafakası” olduğu, yoksulluk nafakasının ise boşanmanın eklentisi olup, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade edeceği-
Yasal yedi günlük sürede yapılan itiraz üzerine; icra müdürünün itirazın süresinde olup olmadığını re’sen incelemesinin, itiraz süresinde değil ise takibe devam etmesinin, aksi halde takibi durdurmasının gerekeceği-
Mirasçılar, mirasçı oldukları için değil, poliçenin lehdarı oldukları için hak sahibi olup, mirası reddetmeleri halinde dahi hak sahiplikleri devam edeceği ve bu nedenle sigorta sözleşmesinden kendilerine intikal eden bedelin terekeye dahil olmadığı-
Üst sınır ipoteklerinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktarla sınırlı olarak sorumlu olduğundan, buna ilişkin şikayetlerin süreye bağlı olmadan, her zaman yapılabileceği-