İcra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği-
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sy.lı Tüketicin Korunması hakkında kanun kapsamında yargılama yapılmasının zorunlu kıldığından mahkemece şikâyetin kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurumasının isabetsiz olacağı-
Sosyal Güvenlik Kurumunun mallarının haczedilemeyeceğine ilişkin 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu 35/3 maddesinin geniş yorumlanmak suretiyle <kurum hakkında takip yapılamayacağı>düşünülerek yazılı şekilde hüküm tesis edilemeyeceği-
Takip konusu ipoteklerin üst sınır ipoteği olmasına karşın ipotek limitleri ile sınırlı olarak takip yapılamadığı, limitin aşıldığı şikayetinde bulunan takip alacaklısının, limitin aşıldığı yönündeki şikayetinin süreye tabi olmadığı-
Borçlu ilama dayalı para borcunu karar tarihinden sonra takipten önce ödemiş ise de takip talebinden sonra bildirilmesi nedeniyle alacaklının alacağını icra vasıtasıyla tahsili talebinde bulunmasında bir usulsüzlük olmadığı nazara alınarak icra vekalet ücreti, icra masrafları ve ödeme bildiriminin alacaklıya ulaştığı ödeme tarihine kadarki faizin tahsilini engeller şekilde takibin tümden iptali yönünde hüküm kurulamayacağı-
Mahkemece takip dayanağı ilamın taşınmazın aynına ilişkin bulunmadığı nazara alınarak, şikayetin reddi yerine kabulüyle takibin iptaline karar verilemeyeceği-
Mahkemece, satış ilanı tebligatı usulüne uygun kabul edildiğine göre, İİK.nun 134.maddesi gereğince ihalenin feshi isteminin yasal yedi günlük sürede yapılmaması nedeniyle süre aşımından reddi ve esasa girilmediğinden para cezasına hükmedilmemesi gerekeceği-
İtiraz kapsamı dışında bırakılan 139.207,00 TL asıl alacak ile ferileri yönünden icra takibi kesinleşmiş olduğundan anılan miktar yönünden alacaklının takibe devam hakkının bulunmadığı-
Dayanak ilamın kesinleşme tarihi belli olmadığından temyiz isteminde menfaati olabileceği, borçlu tarafından temyiz hakkının olduğu düşünülerek mahkemece istemin açıklanan ilkeler doğrultusunda incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken takibin kesinleşmesinden öncesi ve sonrası şeklinde yasada yer almayan bir ayrıma girilerek talepte bulunulan alacaklının isteminin doğru olduğunun kabulüne karar verilmesi ve işlenmiş faiz miktarına itirazın da incelenerek olumlu ve olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olacağı-
Boşanma hükmü kesinleşmiş olduğundan maddi tazminatın kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği gözetilerek mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü şeklinde hüküm tesis edilemeyeceği-