Takibe dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında “alacağın temlikine ilişkin tasarrufun takip dosyasına konu alacak ve ekleriyle sınırlı olarak iptaline” şeklinde karar verilmiş olup bu ilam eda hükmü içermediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderleri dışında ayrı bir takibe konu edilemeyeceği- Alacaklı tarafından icra takip dosyasına ilamla başvurularak, temlike dayalı olarak ödenen paraların iadesi talebinde bulunulması gerektiği-
İştirak nafakası alacaklısı velayet hakkı kendisine verilen eş olup reşit olan müşterek çocukların birikmiş iştirak nafakası alacağını takibe koyma hakkı ve sıfatının bulunmadığının anlaşıldığı, bu hususun mahkemece resen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken esasın incelenerek sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
İlam içeriğinden anlaşıldığı üzere; tapu iptal ve tescil talebi üzerine ilamda gayrimenkulün aynının tartışma konusu yapıldığı, bu nedenle, kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, aynı ilamda karar altına alınan eklentilerin de borçludan istenebilmesi için hükmün kesinleşmesinin gerekeceği-
Belirtilen gider avansının verilen kesin süre içinde borçlu tarafından PTT Müdürlüğü Isparta Merkez Şubesi aracılığı ile gönderildiği anlaşıldığından, bahsi geçen gider avansının araştırılarak, kesin süre içinde mahkemeye ulaşmış ise işin esasının yöntemince incelenerek sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlu ile şikayetçi üçüncü kişi arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesini ileri sürülerek üçüncü kişi adına kayıtlı taşınmaza haciz konulmasının isabetsiz olduğu- Borçlu şirketin haciz tarihi itibariyle haciz konusu taşınmaz üzerinde borçlunun herhangi bir hakkı bulunmadığı ve inşaat sözleşmesinin icrasına bağlı olarak ileride doğması muhtemel haklar için 3. kişiye ait mallara haciz işlemi uygulanması mümkün olmadığı, sözü edilen haciz işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetçi üçüncü kişinin hukuki yararının bulunduğu-
Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümlerin kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyecekleri, ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümlerinin de aynı kurala tabi oldukları, ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı-
Merkez bankası faiz oranları fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olup buna göre hesap yapılması talebi doğru değil ise de; HGK.nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmasının gerekeceği-
Borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilam, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümlerinin, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütün olduğu, bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazının ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu, dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümünün ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemeyeceği-
Takipte taraf ehliyetine ilişkin şikayetin icra hukuk mahkemesince incelenmesinin gerekeceği-
Şikayetçi borçlunun alacaklı vekilinin vekaletnamesindeki imzanın alacaklıya ait olmadığından dolayı takibin iptali isteminin, dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği-