Ödeme emrinin ilamdaki vekil yerine asile tebliğ edilmesi ödeme emrinin iptalini gerektirse de, borçlu icra mahkemesine esasa yönelik itiraz ve şikayetlerini de bildirdiğinden, tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararının olmadığı, borçlunun esasa ilişkin itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verileceği-
Yerleşik Yargıtay İçtihatları ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü genelgeleri uyarınca, 4473 sayılı Yasa’nın 18. maddesi hükmünün, yer sarsıntısı, heyelan veya seylan nedenleri dışında kaybolan icra dosyalarının ihyası hakkında da kıyasen uygulanacağı-
Haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3.kişi adına kayıtlı olan taşınmazın borçlunun borcu için haczinin mümkün bulunmadığı-
Borçlu ile şikayetçilerin düzenlediği kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, ilerde koşullar tahakkuk ettiği taktirde, borçlu adına tescili yapılacak yer için haciz konulmasının usulsüz olduğu, şikayetçilerin tapu kaydı maliki olması nedeniyle şikayette hukuki yararlarının bulunduğu-
İİK'nun 78. maddesi kapsamında bir yenileme söz konusu olmadığından borçluya yenileme emri tebliğine gerek olmayıp, borçlunun şikayetinin reddine karar verileceği-
İhtiyati tedbir kararının uygulanması icra işlemi sayılmayacağından tedbir kararının infazı ile ilgili şikayetleri inceleme görevinin kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu, zira icra müdürünün görevinin ihtiyati tedbir infaz memurluğu niteliğinde olduğu-
Şikayetin ilamın içeriğine ilişkin ve kamu düzeni ile doğrudan iç içe bulunması sebebiyle süresiz şikayete tabi olacağı ve ön alım davasının gayrimenkulun aynına ilişkin olduğundan karar kesinleştiğinde takibe konu edileceği-
Bir kimsenin kefil bölümünde adı ve imzası olduğu halde borçlu kısmını da imzalamasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı-
İhtiyati tedbirin infazına ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, kararı veren mahkemeye ait olduğu-