Borçlar Kanunu’nun 487. maddesine ve takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına göre şikayetçi hakkında borcun tamamının genel haciz yolu ile takip yapılabileceği-
Şikayetçi borçlunun taraf olmadığı mahkeme kararının borçlu yönünden takip hukuku bakımından kesin hüküm oluşturduğunu söylenemeyeceği, bu durumun hukuki dinlenme hakkının ihlali anlamına geleceği-
Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek olmadığı, yani bu ilamların kesinleşmeden icraya konulabileceği-
Posta görevlisince muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran on sekiz yaşından aşağı olmadığı ve ehliyetli olduğu hususu tebligat mazbatasına şerh düşülmediğinden tebligatın usulsüz olduğu-
Takip dayanağı ilamın, müstakilen açılan istirdat davasına ilişkin olup HUMK.nun 443. (HMK.nun 367/2.) maddesinde yer almadığından kesinleşmeden takip konusu yapılabilecek nitelikte olduğu, dayanak ilamın incelenmesinde, davanın, menfi tespit davası olarak açılıp daha sonra istirdata dönüşmesinin de söz konusu olmadığı, o halde İİK.nun 72. maddesine göre de kesinleşmenin aranmayacağı-
Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamların kesinleşmeden icra edilemeyeceği, kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın, boşanma kararının eklentisi olması sebebiyle boşanma ilamı kesinleşmeden icraya verilemeyeceği, ancak boşanma yönünden kesinleşen karardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibinin yapılabileceği-
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.04.1992 tarih, 7/4 sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma nedeni olacağı içtihat edilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak işin; bozmadan sonra kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-
Alacak belgesine dayalı olarak yapılan ilamsız takipte belgedeki imzaya ve bu imzanın şirket yetkilisine ait olmadığına yönelik yasal süresi içerisinde herhangi bir itiraz ve takip dayanağı belgenin kendilerine gönderilmediğine ilişkin şikayette bulunulmadığından bilahare itirazın kaldırılması yargılaması sırasında belgeye yönelik itirazda bulunulamayacağı-