Şikayetçilerin icra müdürlüğünün 06.03.2012 tarihli dosya kapak hesabına karşı yaptıkları şikayetin incelenerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, taleplerinin sadece satışın durdurulmasına ilişkin olduğu kabul edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun icraya itirazı, alacaklı vekiline tebliğ edilmediği için itirazın iptali davasını açmak için gereken 7 günlük hak düşürücü sürenin başlamamış olduğu-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda “takip alacaklısı tarafından sunulan belgeler İİK.nun 150/ı.maddesinde sayılan belgelerden değildir. Müvekkile icra emri tebliği yasaya aykırıdır” şeklinde beyanda bulunduğu, belirtilen ilam niteliği kazanmış bir belgeye, bir başka anlatımla ilama dayanılmadan ilamlı takip yapıldığı yönünde şikayet olup bu şikayetin HGK.nun 08.10.1997 tarih 1997/12-517 E., 1997/776 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesinden kaynaklandığı, bu nedenle süresiz şikayete konu edilebileceği gözönüne alınarak, şikayetin esasının incelenmesinin gerekeceği-
İİK. nun. 16 maddesine göre takdir hakkının duruşma açma yönünde kullanıldığı davada,bozma ilamı ve bozma sonrası duruşma gününü bildiren davetiyenin şikayetten etkilenen takip borçlusuna usulüne uygun olarak tebliğ edilip, taraf teşkili sağlanması gerekeceği-
Mahkemece, ilama istinaden ilamlı takip yapılabileceği dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken ilamın menfi tespit ilamı olarak kabul edilip kesinleşmediği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacağın bir belgeye dayanıyor olması halinde belge aslının veya alacaklı yahut temsilcisi tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi ile birlikte icra dairesine verilmemiş olması halinde (İİK. 58/3) yapılacak şikayetin 7 günlük süreye bağlı olduğu-
İİK'nun 149/a atfı ile uygulanacak aynı yasanın 33. maddesi gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte diğer şikayetler 7 günlük hak düşürücü süreye tabi ise de limit aşımı şikayetinin ilama aykırılık iddiasını içermesi nedeniyle süreye tabi olmadığı-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmasının gerektiği, bu ilkeye uygun olmayan, birer yıllık devreler esas alınmaksızın hesaplama yapan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
İlamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu, diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, dar yetkili icra mahkemesi hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı- Dayanak ilamda  "aracın iadesi koşulu ile dava konusu ... otobüsün aynı özellikleri haiz aynı model yenisi ile değiştirilmesine" karar verilmiş olup açıkça aracın iadesi ön koşul olarak hükme bağlandığı görüldüğünden, alacaklı taraf, söz konusu otobüsün icra müdürlüğüne teslimi yapılmadan icra emri düzenlenmesinin ilama aykırılık teşkil ettiği-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu ipotekli takipte sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere takip edilebileceği, limit aşımına ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı, kaldı ki, olayımızda borçlunun icra emri tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesinden limiti aşan kısmın iptalini istediği, ayrıca, hesap kat ihtarnamesine itiraz edilmemesinin, limit aşımına yönelik şikayetin dinlenilmesine engel olmadığı-