Kural olarak, borçlu tarafından İİK’ nun 72/3. madde koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesinin istenebileceği; borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak, icra müdürlüğüne talep anına kadar fer'ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayan teminat mektubu vermesi halinde, alacaklı tarafından takibe devam edilemeyeceği-
Mahkemece alacaklının kesin rehin açığı belgesiyle yeni bir dosya üzerinde takip başlatmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı nazara alınarak, şikayetin kabulüne karar verilmesi yerine, reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Bankanın pasif husumet ehliyeti olmadığından şikayette taraf olarak gösterilemeyeceği dikkate alınmaksızın ilgili banka yönünden de şikayetin kabulü ile takibin iptaline ve bankanın yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tebligatın yasaya uygun olup olmadığının takdir ve tesbitinin, icra memuruna ait bir görev olmadığı-
Somut olayda icra takibi, faaliyet izni 30.01.2002 tarihinde kaldırılan Tasfiye Halinde Emlak Bankası aleyhine faaliyet izninin kaldırılmasından sonra 06.02.2012 tarihinde başlatıldığına göre yasanın emredici kuralı gereği takibin iptalinin icap edeceği-
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamın, ipotek bedelinin yükseltilmesine ilişkin uyarlama (tespit) ilamı olup, belli bir miktarın tahsiline dair eda hükmünü içermediğinin görüldüğü, o halde, mahkemece, takibin asıl alacak ve bunun işlemiş faizi yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin tümden reddinin isabetsiz olduğu-
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi gereğince, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğunun borçlu işverene ait olduğu, başka bir deyişle, alacaklı ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapılabileceği-
Ceza Mahkemelerinin, tazminata ve yargılama giderlerine ilişkin hükümlerinin ilamlı icra takibine konu edilebileceği, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca mahkumiyet hükümlerinin kesinleşmedikçe infaz olunamayacağı, mahkumiyet kararının eklentisi olarak hükmolunan tazminat, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de hüküm kesinleşmedikçe asla tabi olarak infazının istenemeyeceği-