İİK'nun 78. maddesi kapsamında bir yenileme söz konusu olmadığından borçluya yenileme emri tebliğine gerek olmayıp, borçlunun şikayetinin reddine karar verileceği-
İhtiyati tedbir kararının uygulanması icra işlemi sayılmayacağından tedbir kararının infazı ile ilgili şikayetleri inceleme görevinin kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu, zira icra müdürünün görevinin ihtiyati tedbir infaz memurluğu niteliğinde olduğu-
Şikayetin ilamın içeriğine ilişkin ve kamu düzeni ile doğrudan iç içe bulunması sebebiyle süresiz şikayete tabi olacağı ve ön alım davasının gayrimenkulun aynına ilişkin olduğundan karar kesinleştiğinde takibe konu edileceği-
Bir kimsenin kefil bölümünde adı ve imzası olduğu halde borçlu kısmını da imzalamasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı-
İhtiyati tedbirin infazına ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, kararı veren mahkemeye ait olduğu-
"Takibin durdurulması işleminin iptali" isteminin evrak üzerinde incelenemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünde duruşma açılarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Takip talebine eklenen kredi sözleşmelerinden bir kısmının, 5411 s. Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde sözü edilen, 26.12.2003 tarihinden sonrasına ait olduğu da dikkate alındığında, bu hususta araştırma yapılarak gerekirse sözleşme ve ödemeler incelenerek 26/12/2003 tarihinden önce kullandırılan kredilerin takibe konu alacakla bir ilgisinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
İİK. 'nun 82/12.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, aynı kanunun 16/1.maddesi uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
Takip dayanağı faturaların, sitenin yönetim işleri ile ilgili olarak alacaklı ile yönetim arasındaki sözleşme ilişkisi nedeniyle düzenlendiğinin görüldüğü, bu nedenle anılan faturaların tahsili amacıyla yönetim aleyhine icra takibi yapılmasında yasaya aykırılığın olmadığı, o halde, mahkemece borçlunun pasif husumete ilişkin şikayetinin reddi yerine kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip tarihinden sonra uygulanacak faiz oranına yönelik olarak her zaman talepte bulunulabileceğinden dolayı takip tarihinden, tahsil tarihine kadar taleple bağlılık ilkesi gereği alacaklının istemi olan %30 faiz oranı aşılmamak kaydı ile değişen oranlarda yasal faiz uygulanarak hesaplama yapılmasının gerekeceği-
Mahkemece evrak üzerinden inceleme ile verilen kararın açıklanan nitelikte bir yasal gerekçeyi içermediği ve dolayısıyla Yargıtay denetimine elverişli olmadığı, o halde işin esasına yönelik herhangi bir inceleme yapılmaksızın, salt bu nedenle mahkeme kararının bozulmasının gerekeceği-