İhya talebinde bulunan takip borçlusu olup 4473 sayılı Yasa’nın 3. maddesinde yer alan kişilerden olduğu anlaşılmakla mahkemece, yapılacak uygulamalardan sonra şikayetin kabulü ile dosyanın ihyasına karar verilmesinin gerekeceği-
Kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilam tarihi 28.12.2012 olup, 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesinin yürürlük tarihi olan 11.06.2013 tarihinden önce olduğundan ayrıca eylemin 1983 yılından sonra olduğu, borçlu idarenin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu-
Murisin mirasçısı sıfatıyla icra takibi yapılan borçlunun, mirası reddettiğini bildirerek hakkındaki takibin iptalini icra mahkemesinden isteyebileceği, borçlunun bu başvurusunun, İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olarak kabul edilmesinin gerekeceği ve süreye tabi olmayacağı-
Şikayetçi üçüncü kişilerin, takipte taraf olmadıkları gibi, henüz adlarına kayıtlı taşınmazlar üzerine alacaklı tarafça konulan bir haciz de bulunmadığından, kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle borçlu lehine doğacak haklara icra dosyası üzerinden konulan haczin ve bu haklarla ilgili olarak verilen yetki belgesinin iptalini istemede hukuki yararlarının bulunmadığı-
İİK.nun 60. maddesi uyarınca, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi zorunlu olduğu, bu husus bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, süresiz şikayete tabi olduğu-
Mahkemece, takip talebinde ve ödeme emrinde hakkında takip başlatılmayan ancak ödeme emri gönderilen şikayetçi hakkında takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Hüküm içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği, hüküm fıkrasının hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça yazılmasının zorunlu olduğu-
İlamın hüküm kısmında talep hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık,şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gerekeceği - İlamın infaz edilecek kısmının "hüküm bölümü" olduğu, diğer bir değişle dar yetkili icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleyemeyeceği, ilamın "hüküm bölümü"nün aynen infazı gerekeceği-
İcra müdürlüğü’nce şikayetçi TEB’nın Alanya şubesine takiple ilgili müzekkerelerin gönderildiğinin iddia olunması karşısında işlemlerin anılan bankanın Alanya şubesinden yapılacağı, dolayısıyla ilgili banka şubesinin kendileriyle ilgili işlemlerde dava açma ehliyetinin olduğu-
Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinde sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebileceği-