İlamda hükmedilen vekalet ücretinin tamamının takip alacaklısı tarafından takibe konamayacağına ilişkin şikayetin, ilama aykırılık niteliğinde olduğu ve süreye tabi olmadığı-
Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, ekinde hükmedilen, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; bir yılın 365 yerine 360 gün olarak kabul edildiği, ilamda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağına ödeme tarihi yerine, takip tarihine kadar faiz hesaplandığı ve ilamın kesinleşme tarihinin 21.11.2002 yerine, 20.11.2002 olarak kabul edildiğinden; mahkemece bu eksikliklerin giderilmesi için bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonuca gidilmesinin gerekeceği-
Her davanın (takibin), açıldığı tarihteki (takip tarihindeki) koşullara göre çözümleneceği-
Mahkemece takip tarihi itibariyle kesinleşmemiş boşanma ilamı ekindeki feri alacakların tahsilinin mümkün olamayacağı, takibin açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceği nazara alınarak, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Alacaklı, İİK' nun 152/3. maddesine göre kesin rehin açığı belgesine dayanarak satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içerisinde takip talebinde bulunduğundan alacaklının şikayetinin kabulü gerekeceği-
Mahkemece tensip tutanağı ile istenen avansın yatırılması için verilen sürenin "kesin" olduğu belirtilmemiş, bunun yanında yasada öngörülen "2 hafta" yerine 10 gün süre tanınmış olduğundan; mahkeme kararının bu nedenle isabetsiz olduğu-
Dosya arasındaki icra dairesinin yazısında, borçluya gönderilen icra emri tebligat parçasının bulunamadığı bildirildiğine göre; PTT Posta Dağıtım Merkezi'nin yazısı esas alınarak borçluya usulüne uygun tebliğin yapıldığının kabul edilemeyeceği-