3. haciz ihbarnamesi şikayetçiye 15.09.2009 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden, bu tarihin şikayetçinin 2. haciz ihbarını ve usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarih olarak kabulünün gerekeceği, dolayısıyla 19.04.2012 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvurunun İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğu-
634 Sayıl Yasa'nın 35. maddesine göre apartman yönetimi hakkında takip yapabileceği gibi, aynı kanunun 20. maddesi uyarınca da ilama konu borcun yasal sorumlusu olan kat malikleri hakkında da takip yapabileceği-
İİK’nun 179/b maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayetin, yasanın emredici hükmünden kaynaklığından ve kamu düzenine ilişkin olduğundan süreye tabi olmadığı-
Takip borçlusunun fiil ehliyetine sahip olmadığına yönelik şikayetinin süreye tabi olmadığı, ancak bunun, şikayet dosyasının infaz edilmesine kadar yapılabileceği-
Borçlunun bakiye borç hesabına yönelik itirazı nedeniyle icra mahkemesine başvurusunun, borç bildirme belgesinin borçluya tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içinde yapılmasının gerekeceği-
İcra dairesine ödenen tahsil, başvuru ve vekalete harcının bankaya iadesi nedeniyle açılan davanın 'adli yargı yerinde' çözümleneceği-
Satış ilanının tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğu ve bu tarihe göre 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebligat şikayetinin ileri sürülmediğine işaret edilmiş ise de; satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle şikayet yapıldığı ve henüz bu şikayetin sonuçlanmadığı şikayetçi tarafça ileri sürüldüğüne göre mahkemece bu dosyanın akıbeti araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmeyeceği-