Şikayet tarihinden sonra yeniden haciz konulmasının işin esasına girilmesine engel olmadığı-
İlamlı icra takibinde ilama aykırılık nedenine dayalı olan bu başvurunun İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabi olduğu-
Takip konusu olan alacakların dayanak ilamda net olarak hesaplandığı belirtilmediğinden verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı yükümlü olan borçlunun ilamda yazılı alacaklarda “vergi sorumlusu” sıfatı ile gelir vergisine mahsuben vergi dairesine ödemekle zorunlu olduğu miktarları kesinti yapmak ve kalan kısmı da icra dosyasına yatırmak suretiyle borçtan kurtulmasının mümkün olacağı-
Şikâyete konu icra emrinde icra harç talebi de bulunduğundan İcra Mahkemesince bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davacı aynı zamanda avukat olmasına rağmen kendisinin taraf olduğu kira sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle takip borçlusu konumunda ise de avukatların zorunlu müdafi olarak girdikleri davalardan tarifeye göre vekalet ücret alacaklarının doğacağı,CMK'ndan kaynaklı vekalet ücreti alacaklarına haciz konulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
İlama aykırılık şikayetinin süresiz şikayet konusu olduğu- Henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedeli için 17/10/2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanmayacağı-
6183 Sayılı Yasa gereğince hesaplanan gecikme zammının, faiz niteliğinde olduğu, BK. mad. 104/son (şimdi; TBK. mad. 121/son) uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmadığı, mahkemece gecikme zammına faiz yürütülmemesi talebinin dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığından talep reddedilmiş ise de, anılan hususun, dosya borcunun hesaplanmasına yönelik şikayet olması sebebiyle, İİK. mad. 16. uyarınca icra mahkemesince asıl alacak miktarının belirlenip faizin onun üzerinden hesaplanması suretiyle işin esasının incelenmesi gerekeceği-
İhtiyati tedbir kararının uygulanması icra işlemi sayılmayacağından tedbir kararının infazı ile ilgili şikayetleri inceleme görevinin kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu, zira icra müdürünün görevinin ihtiyati tedbir infaz memurluğu niteliğinde olduğu-
İlamlı icra takibi başlatabilecek olan alacaklı bunun yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ve bu durumun kendiliğinden dikkate alınacağı-