İcra Mahkemesi'nce verilen kararların, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararı kesinleşmesi koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceği-
Mahkemece, alacaklının takip tarihi itibariyle talep ettiği toplam alacak miktarı, ilam hükmü ve ödeme dikkate alınarak, dosya borcunun hesaplanması için bilirkişiden ek rapor istenerek, sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
İcra mahkemelerine yapılan şikayetin HMK’da düzenlenen dava niteliğinde olmadığı ve uygulanacak yargılama usulünün de İİK'nun da düzenlendiği nazara alınarak, verilecek kararlardan menfaati etkilenecek kişilerin resen tespit edilerek kendilerine tebligat yapıldıktan varsa başvuruya karşı cevapları alındıktan ve delilleri toplandıktan sonra şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği-
492 sayılı yasa gereğince İcra Müdürünün tahsil harcı kesme işleminin, İİK'nun 15. maddesi hükmü çerçevesinde yaptığı işlem olup, buna karşı şikayetlerin incelenme yerinin de İİK'nun 4. ve 16. maddeleri gereğince bağlı bulunduğu icra mahkemesi olması gerekeceği-
İhalenin feshedilmesi halinde tellaliye harcının iade edileceği konusunda yasal bir düzenlemenin bulunmadığı-
Şikayet tarihinden sonra takibe dayanak yapılan idari para cezasına ilişkin kararın kaldırılmasının işin esasına girilmesine ve karar verilmesine engel olmayacağı, bu nedenle takibe yönelik şikayetin konusuz kalmayacağı, yargılama giderleri ve ücreti vekaletten kimin sorumlu olacağı hususunun da; işin esasının incelenmesinden sonra ortaya çıkacak haklılık durumuna göre saptanabileceği-
Paydaşlar arasındaki müdahalenin meni ilamlarının infazının sadece ihtar yapılmak suretiyle gerçekleştirileceği, takip konusu ilam tahliye ve teslim içermediğinden tahliye işlemlerinin yasal dayanağının bulunmadığı, bu durumda mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-