İcra mahkemelerine yapılan şikayetin HMK’da düzenlenen dava niteliğinde olmadığı ve uygulanacak yargılama usulünün de İİK'nun da düzenlendiği nazara alınarak, şikayet üzerine verilecek kararlardan menfaati etkilenecek kişilerin resen tespit edilerek, kendilerine tebligat yapıldıktan, varsa başvuruya karşı cevapları alındıktan ve delilleri toplandıktan sonra şikayetin sonuçlandırılması gerektiği -
Borçlunun ödeme iddiasını dayandırdığı belgeler incelendiğinde, ödemenin takip tarihinden önce yapıldığı görülmekte ise de, alacaklının bu ödemeden takipten önce haberdar edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığından, alacaklının takibi başlatmasında usule aykırı bir durumun bulunmadığı-
Haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve halen yürürlükte olan 5999 sayılı Kanunun Geçici 6. maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekeceğinden; borçlunun Vakıflar Bankası'ndaki hesabına haciz konulmasının hukuka uygun olduğu-
Alacaklı, "para borcuna veya teminat verilmesine dair ilam"a dayalı olarak ilamsız icra takibi yapamayacağı-
Borçlunun, icra emri yerine ödeme emri gönderildiğine ve ilamda taraf olmadığına ilişkin başvurusu şikayet niteliğinde olup mahkemece bu yöndeki şikayetin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip dosya numarası şikayet dilekçesinde yanlış yazılsa da dilekçe ekindeki tebligat suretlerinde doğru dosya numarasının belirtilmiş olduğu, bu yanlışlığın sonradan düzeltilebilir bir maddi hata olarak kabulü gerekeceği, aksinin kabulünün aşırı şekilcilik olup, hak kaybına sebebiyet vereceği-
? Bilirkişi raporunun incelenmesinde, ihale bedelinden kredi borçlusunun sorumlu olduğu orandaki miktar düşülüp buna göre şikayetçi hakkında rehin açığı belgesinin hangi rakam üzerinden düzenleneceğinin belirlenmesi gerekeceği-
Borçlunun yaptığı ödemeler her ne kadar İcra Müdürlüğü'nce teminat olarak kabul edilip, ödeme sayılmamış ise de; bu ödemelerin dosya borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerekeceğinden; paranın iadesine yönelik borçlu talebinin reddi gerekeceği-