Mahkemece “konut kredisi sözleşmesinin geçersizliğine, bağımsız bölümün davacıya satışına ilişkin taşınmaz alım satımına dair ön protokolünde kredi sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle geçersizliğine, bağımsız bölümün tapusunun iptali ile tapunun davalı adına kayıt ve tesciline” karar verilmiş olması halinde “tapu iptali ve tescil kararı” kredi sözleşmesi ile taşınmaz satışına ilişkin ön protokolün geçersizliğinin doğal sonucu olduğundan, taşınmazın aynı tartışma konusu olmadığından, taraflar arasında taşınmazın aynı ile ilgili herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığından, bu ilamın icraya konulabilmesi için kesinleşmiş olmasına gerek bulunmadığı-
Şikayet tarihi itibarı ile borçlu vekili şikayetinde haklı ise de, yargılama sırasında vekile tebliğin de gerçekleştiği görüldüğünden şikayetin konusu kalmadığı, o halde, Mahkemece şikayetin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına şikayet tarihi itibarı ile borçlu şikayetinde haklı bulunduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Kesinleşmeden takip konusu yapılamayacak olan ilamlar - Kesinleşmeden takip konusu yapılamayacak olan ilamların eklentilerinin (avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin) de takip konusu yapılabilmesi için, ilamın kesinleşmesi gerekeceği-
İlamda taraflar arasındaki konut kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliği tartışılmış olup, tapu iptali ve tescil kararı ise; anılan kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliğinin doğal sonucu olup, taşınmazın aynı tartışılma konusu olmadığından ilamın kesinleşmeden icraya konu edilebileceği-
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca belediyenin kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyecekse de, İSKİ'nin su ve atık su bedelleri gelirleri vergi, resim ve harç hükmünde olmadığından, 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca kamu hizmetinde fiilen kullanılmadığı sürece haczine engel bir hüküm bulunmadığı- Borçlu idarece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların bankada aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-
İdarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğine ilişkin şikayette; ilam tarihinin haciz yasağının getirildiği 11.06.2013 tarihinden önce olması halinde haciz konulabileceğinden şikayetin reddi, ilam tarihi 11.06.2013 tarihinden sonra olması halinde ise haciz yasağı mevcut olduğundan şikayetin kabulü gerekeceği, kamulaştırmasız el atmaya ilişkin takibe dayanak ilamın 2013 yılından önce olması sebebiyle borçlu idarenin haczi kabil mal varlığı üzerine haciz konulabileceği-