Ayıplı aracın teslim edimi yönünde icra emri tebliği tarihinden itibaren teslim alma için verilen sürenin sonunda, teslim alacaklısının temerrüde düştüğü ve ilamda hüküm altına alınan ayıplı araç bedelini 5335 sayılı Yasa ile değişik 3095 sayılı Yasa'nın 1. maddesinde düzenlenen yasal faiziyle ödemek zorunda olduğu-
Takip tarihinden önce takip dayanağı ilamın boşanma hükmü yönünden kesinleştiği, ilamda hükmedilen tazminat ve vekalet ücreti alacağının icra edilebileceği-
Haciz nedeniyle hesaptan gelen paranın ödenmesi haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel olmaması gerekeceği-
İcra dairesince borçluya yeni ödeme emri tebliğ edilmedikçe ve ödeme emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe alacaklı tarafça haciz istenmeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizlerin de geçersiz olması gerekeceği-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmasa da mahkemece, takibe konu yapılan ilamda davalı olarak iş ortaklığının gösterildiği, dayanak ilam anılan hata yönünden bozulmuş olmadıkça takibin ortak girişim hakkında da başlatılması ilama uygun olup icra emirleri ortak girişimi oluşturan şahıslara ayrı ayrı tebliğ edilerek takibe devam olunabileceğinin kabulü gerektiği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat alacağı ilamı takibe konulmuş olup, icra harçları ve icra vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerekeceği-
Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekeceği-
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6.maddesinin 7. fıkrasına göre; bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenmesi gerekeceği-
Alacaklının açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere ilama dayalı eksik kalan asıl ve faiz alacağını ayrı bir takip yaparak talep edebileceği, alacaklının ayrı bir takip yapmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı- Kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında olduğu gibi, kamulaştırmasız elatma ilamlarında da ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca yasal faiz, kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 sayılı Kanunla değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği-
İhtiyati haciz kararına yapılan itirazın sonucu araştırılarak, derdest ise bekletici mesele yapılması gerekeceği-