İcra Mahkemesi kararının, şikayetçi tarafından temyiz edilmesinden sonra, mahkemeye sunulan ve üst yazı ile gönderilen dilekçe ile davadan vazgeçtiğini bildirdiğinden, HMK'nun 123. maddesi kapsamında davadan vazgeçme hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Davadan ve karar düzeltme isteminden feragat edilen durumlarda öncelikle davadan feragat hakkında Mahkemesi'nce bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Takip tarihinde yürürlükte bulunan ve uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesi gereğince; icra emri tebliğ tarihlerine göre alacaklının 2 yıllık satış isteme süresi dolmadan süresinde satış avansını talimat icra müdürlüğüne yatırdığı, yasal düzenlemede öngörülen sürede alacaklı vekili tarafından ipotekli taşınmazın satışı istediği ve satış avansı yatırdığından icra müdürünün takibin düşürülmesine ilişkin işleminin doğru olmadığı, şikayetin reddine karar verileceği-
Alacaklı tarafın şikayet konusu taşınmaza ilişkin haciz istemi, tapuya işlenmiş olup, hacze ilişkin olarak borçluya tebliğ edilmiş 103 davetiyesi bulunmadığı gibi, borçlunun, icra dosyasında haczi öğrendiğini gösteren bir işlem de yapmadığı da anlaşıldığından, borçlunun haczi öğrendiği yönünde bir beyanını içermeyen ödeme taahhüdü ile hacizden haberdar olduğunun kabulü edilemeyeceği-
İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin takibe konu ilamın tarihi 13.03.2012 olup, şikayet tarihi itibariyle 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesi yürürlüğe girmiş ise de; ilam tarihi itibariyle yürürlükte olan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesinde sadece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacakları haciz yasağı kapsamında bulunduğundan borçlu İdare'nin haczi kabil mal varlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olacağı-
Şikayetçi borçlu adına çıkartılan tebligatta, beyanı alınan ve haber bırakılan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilginin bulunmadığı, tebliğ tutanağında komşunun isimden imtina ettiğine ilişkin şerh mevcut ise de, bu şerhin, yapılan tebligatı usulüne uygun hale getirmeyeceği, borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verileceği-
Kamulaştırma bedeli arttırım ilamında hükmedilen alacağın tahsili amacıyla takip yapıldığı, takip konusu ilam ile hükmedilen alacağın icra yolu ile tahsilinde icra vekalet ücretinin de nispi olarak hesap edileceği nazara alınarak şikayetin reddinin gerektiği-
Taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olduğu ve borçlunun konulan her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunduğu- Taşınmazına konulan haczin bildirimine dair tebligatların usulüne uygun olmadığını da belirtildiğinden, mahkemece tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması gerekeceği-
Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus "haciz" yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun süresinde yetki itirazında bulunması üzerine icra dairesinin yetkisizliğine karar verildiği alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince borçluya kambiyo senetlerine özgü "iflas" yolu ile takibe ilişkin örnek 12 numaralı ödeme emrinin gönderildiği anlaşılmış olduğundan, icra dairesinin bu işlemi usulsüz ise de; alacaklı tarafından şikayet konusu yapılmadıkça geçerliliğini sürdüreceği ve bu nedenle, borçlu tarafından örnek 12 numaralı ödeme emrine süresinde icra dairesinde itiraz edildikten sonra, icra müdürlüğünce borçluya kendiliğinden örnek 10 numaralı ödeme emri gönderilmesi işlemi usulsüz olup, anılan ödeme emrinin ve buna dayalı olarak yapılan işlemlerin iptali gerekeceği-
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesi'nce verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğacağı-