Dosya borcunun tamamının temlik edildiğine dair bir belge bulunmadığına göre, kapak hesabının ilgili temlik sözleşmesi kapsamı ve temlik eden bankanın cevabı nazara alınarak yapılması gerekirken temlik öncesindeki alacağın esas alınmasının isabetsiz olduğu-
İcra emri tebliğinden sonra, tahakkuk eden ödeme isteklerinin İİK'nun 33/2 maddesi gereği süresiz şikayet konusu edilebileceği- Kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği-
İcra müdürlüğünce yabancı tüzel kişi olan alacaklının 5718 s. MÖHUK mad. 48 uyarınca teminattan muaf olup olmadığı yönünde görüş sorulduğu ve mahkemece alacaklının teminattan muaf olmadığı açıklaması ile alacaklıya muhtıra gönderilmesinin teminine karar verildiği anlaşılmışsa da, kanunda özel hüküm bulunmadıkça icra müdürlüğünce icra mahkemesinden yapılacak işlemler hakkında görüş sorulamayacağından ve icra müdürlüğünce verilmiş bir karar şikayet konusu yapılmadığından, icra müdürlüğünün talebinin reddi gerekeceği-
Faize ve ilamda yer almayan alacakların tahsiline yönelik şikayetler, ilama aykırılık niteliğinde olup İİK.nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabi olduğu-
Borçlunun şikayet dilekçesinde, tebliğ tarihinde mernis adresinde oturduğunu iddia ettiği, tebliğ memurunca Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi uyarınca adresin kapalı olup, kimsenin bulunmadığı ve muhatabın o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olduğu hususları belirlenmeden yapılan tebligat usulsüz olup, şikayetin bu nedenle kabulü gerektiği-
Üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesine haksız olarak itiraz edilmesi sebebiyle açılan tazminat davasında mahkemece alacaklının talebin aşar şekilde karar verilemeyeceği-
Hakkında takip yapılan borçlunun ehliyetsiz olduğu hususu, kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu hususun her zaman şikayet yolu ile ileri sürülebileceği ve icra müdürü ve icra mahkemesinin bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden gözetmesi gerektiği-
İştirak nafakası alacaklısının velayet hakkı kendisine verilen eş olduğu reşit olan müşterek çocuğun birikmiş iştirak nafakası alacağını takibe koyma hakkı ve sıfatına sahip olmadığı-
Özü ve vardığı hukuki sonuç itibariyle aynı nitelikler taşıyan kamulaştırmasız elatmaya ilişkin ilamlarda hüküm altına alınan tazminatlara da Anayasa'nın 46/son maddesinde düzenlenmiş olan kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği- Kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerektiği-
Talep edildiği aşamada tedbir nafakası alacağı ilama bağlanmış olduğundan ilamlı takip yapılabileceği-