Aynı ticari işletme hakkında aynı suç nedeniyle 25/10/2013 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayete konu bu dosyada yapılan şikayetin 26/03/2014 olduğu ve öğrenme tarihine göre 3 aylık sürenin geçmiş olduğunun anlaşıldığı, şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 26/03/2014 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğu-
Şikayetçi vekilinin icra dosyasında 17.09.2010 tarihinde işlem yaptığı ve bu talebi ile sanığın birinci haciz ihbarnamesine yaptığı itirazı öğrendiği, bu sebeple 07.02.2011 tarihli şikayetinin, İİK'nın 347. maddesinde belirtilen fiilin öğrenilmesinden itibaren 3 aylık süre geçtikten sonra olduğu ve ... İcra Ceza Mahkemesince şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesi gerektiği-
Dosya incelendiğinde, 24/08/2017 tarihli taahhüt sonrası 25/09/2017 tarihinde ilk taksitin ödenmemesi ile suçun oluştuğu, alacaklı vekilinin suçu öğrendiği tarihin, ilk taksitin ödenmediği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, alacaklı vekilinin suçu öğrenmesine rağmen 05/11/2018 tarihinde şikâyette bulunduğu, müşteki tarafın suçu öğrendiği tarih ile şikâyet tarihi arasında üç aylık sürenin geçmiş olduğu gözetilmeden şikayet yokluğu nedeniyle düşürülmesi yerine mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği-
26/01/2017 tarihli taahhüt sonrası 28/02/2017 tarihinde ikinci taksitin ödenmemesi ile suçun oluştuğu, alacaklı vekilinin suçu öğrendiği tarihin, ikinci taksitin ödenmediği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, alacaklı vekilinin suçu öğrenmesine rağmen 30/06/2017 tarihinde şikâyette bulunduğu, müşteki tarafın suçu öğrendiği tarih ile şikâyet tarihi arasında üç aylık sürenin geçmiş olduğu gözetilmeden şikâyet hakkının düşürülmesi yerine mahkumiyet kararı verilmesinde, isabet görülmediği-
Borçlu şirketin 2009 yılı itibariyle iflasının istenmesi gerektiği anlaşılmakla, şikayet tarihi nazara alındığında İİK. mad. 347 uyarınca 1 yıllık şikayet süresi dolduğundan, müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği-
11/04/2013 tarihinde gidilen hacizde menkul haczi yapıldığının anlaşıldığı, 25/10/2013 tarihinde gidilen hacizde ise şirketin adreste bulunamadığının anlaşılması nedeniyle icra dosyasındaki 25/10/2013 tarihli haciz işlemini atılı suçun işlendiğini öğrenme tarihi olarak kabulü gerektiğinden, şikayetçi vekilince 04/11/2013 tarihli şikayetin süresinde yapıldığı anlaşılmakla, oluşa göre sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluştuğu ve sanığın mahkumiyetine dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesi gerekeceği-
Alacaklı vekilinin dosyaya talepte bulunması ile devir işlemini öğrendiği ve buna göre yapılan şikayetin öğrenmeden itibaren üç aylık şikayet süresi içinde yapıldığı- Suça konu taşınmazların tasarruflarının iptaline ilişkin dava dosyasının sonucunun kesinleşmesi beklenilmeden eksik kovuşturma ile karar verilmesinin hatalı olduğu-
Şikayet tarihi itibariyle sanıkların borçlu şirketin yetkilileri olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumunun takdiri gerektiği, eksik kovuşturma ile haciz tarihini suçun öğrenme tarihi kabul edilerek şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesinin hatalı olduğu- Sanıklar kendilerini vekille temsil ettirmediği halde vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Suça konu aracın borçlu şirket adına kayıtlı olduğu, sanık adına kayıtlı bulunmadığı ve takibin borçlu şirket yönünden kesinleşmesi hususunun önem arzettiği ve borçlu şirket yönünden borçlunun tebligat usulsüzlüğüne yönelik bir iddiası bulunmadığından takibin borçlu şirket yönünden kesinleştiği, müşteki vekilinin şikayetinin takip kesinleştikten sonra yapıldığı dikkate alındığında, şikayetin süresinde olduğu ve bu haliyle dosya kapsamına göre süresinde olan şikayet üzerine yapılan yargılamada sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğu anlaşıldığından mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği-
Sermaye şirketlerinin iflasını istememe suçun oluşabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği- İflasın şartları bulunduğu takdirde şikayet süresinin buna göre tespiti gerektiği, vergi dairesinden varsa resen terk tarihi istenmeden,borçlu şirket hakkındaki kesinleşmiş icra takip dosyalarında bunlarla belirlenecek mevcut borçlarda getirtilerek, şirketin pasifine eklendikten sonra ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları da esas alınarak karşılaştırılmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp, şikayet tarihi itibariyle şirketin iflasının istenmesi şartlarının oluşup oluşmadığı saptanıp, sonucuna göre hukuki durumunun tayinin gerketiği-