İhtiyati haciz kararının, icra takibinin kesinleştiği tarihte kesin hacze dönüşeceği- Muhtemel alacakların ancak İİK. mad. 89 uyarınca haczedilebileceği, (İİK. mad. 88 uyarınca) yazılan haciz müzekkereleri ile doğacak hak ve alacakların haczinin mümkün bulunmadığı-
6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davası-Davacının ticari defterlerinin usule uygun olarak tutulup tutulmadığı hususunda ek bir rapor alınarak yasaya uygun tutulmuş ise, HMK. mad. 222/3, cümle 3 uyarınca, diğer şirket defterlerinde hiç kayıt içermemesi nedeni ile lehine delil olduğu; aksi durumda davacı iddiasını ispatlayamadığının kabul edilmesi gerektiği- 6183 s. Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olduğu- Davalı vergi idaresinin harçtan muaf olduğu- Red sebebi aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin İİK. mad. 89/3 uyarınca açtığı davayı kaybetmesi halinde dava konusunun %20'si oranında tazminata mahkum edileceği-
Davaya konu haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiş olmakla davacı dava tarihinde geçerli bir haciz ihbarnamesi olduğu kanısıyla açmış olduğu davada dava açmakta haklı olup dava açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği-
Borçlu belediye tarafından icra dosyasına yapılmış bir ödeme bulunmayıp, dosyaya gelen para, borçlunun üçüncü kişi nezdinde haczedilen emanet hesabı nedeni ile Defterdarlık tarafından yatırılmış olduğundan, haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine, üçüncü kişi (Defterdarlık) tarafından dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmesi iradi nitelikte bir ödeme sayılamayacağından, şikâyet tarihinden önce dosya borcunun Defterdarlık hesabından ödenmesinin, haczedilmezlik şikâyetinin esasının incelenmesine engel olmayacağı-
İcra borcunun İİK mad. 89/1 uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi uyarınca üçüncü kişi tarafından ödenmiş olması, haczedilmezlik şikayeti hakkını ortadan kaldırmayacağı-
Haciz ihbarnamesi (İİK. mad. 89/1) tebliğ edilen şikayetçi 3. kişinin, yasal süre içinde "borçlunun taahkuk etmiş bir alacağının bulunmadığı" belirtilmek suretiyle itiraz etmesi karşısında, borçlunun 3. kişi şikayetçi nezdinde doğmuş bir hak ve alacağının varlığından söz edilemeyeceği- Şikayetçi tarafından bir diğer dilekçeyle "sigortalıya herhangi bir ödeme yapılmadığının, tazminat ödemesi talebine haciz konulduğu”nun bildirildiği, bu dilekçe içeriğinden, şikayetçi 3.kişi tarafından, borçlunun kendisi nezdinde doğmuş ve doğacak bir hak ve alacağının varlığının kabul edilmediği, borçlunun tazminat ödemesi talebinden söz edildiği anlaşıldığından, İİK. mad. 78. maddesi uyarınca da borçlunun şikayetçi 3.kişi nezdinde doğmuş veya doğacak bir hak ve alacağının varlığından söz edilemeyeceği ve icra müdürlüğünce şikayetçiye borç muhtırası gönderilmesinin usulsüz olduğu-
İİK. mad. 78 gereği, üçüncü kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle, borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, üçüncü kişi tarafından borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapılması, yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığının icra dairesine bildirilmesi gerektiği- İİK.'nun 89. maddesinden farklı olarak, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde, üçüncü kişi nezdinde kesinleşen bir alacağın bulunmayacağı- Şikayetçiye tebliğ edilen haciz ihbarnamesine ilişkin tebligat parçası üzerinde maaş haciz müzekkeresi yazılması, haciz ihbarnamesini haciz müzekkeresine çevirmeyeceğinden, şikayetçi üçüncü kişinin itirazda bulunarak haciz ihbarnamesinin iptalinin istemekte hukuki yararının bulunduğu-
İİK. mad. 89/3, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihine göre şikayetçi (üçüncü kişi) tarafından süresi içerisinde menfi tespit davası açılıp davanın açıldığının takip dosyasına bildirildiği anlaşıldığından, menfi tespit davası neticesinde verilen karar kesinleşene kadar takibin durdurulması gerektiği, takibin devamı ile şikayetçi aleyhine haciz işlemi yapılmasının hatalı olduğu-
İİK. mad. 94 uyarınca açılan alacak davasında, yükleniciden alacaklı olan davacının talep edebileceği bedelin, yüklenicinin arsa sahibinden alacaklı olduğu bedel ile sınırlı olduğu- Dava dışı yüklenicinin, arsa sahiplerinden imalat bedeli için açtığı davanın birleştirilmesine karar verilip, binanın zemin katında projeye aykırı değişikler nedeniyle inşaatın davalı arsa sahiplerince kullanılıp kullanılamayacağı, imara ve projeye uygun hale getirmenin mümkün olup olmadığı, inşaatın statiğinde projeye aykırılık bulunup bulunmadığı, bu şekilde bir aykırılık varsa güçlendirme ile giderilip giderilemeyeceği, güçlendirme bedelinin ne olduğu hususları üzerinde durularak, gerek proje, gerekse imara aykırılıklar giderilebilecekse bunların giderilme bedeli, statiğe aykırılık bulunması halinde güçlendirme bedeli yapı maliyetinden düşürülerek belirlenecek bedel itibariyle sonucuna göre karar verilmesi, proje ve imara aykırılıklar veya statiğe aykırılık giderilemeyecek mahiyettte ise bu durumda yapılan inşaatın arsa sahipleri açısından maddi bir değeri olamayacağından davanın reddedilmesi gerektiği-