Dava 6183 s. yasanın 79. maddesi hükmüne göre açılmış olup davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri üzerinde bırakılması gerektiği-
Davacı üçüncü kişi, İİK. mad. 89/3 uyarınca, 15 günlük yasal süre içerisinde davasını açarak, menfi tespit davası açma süresi içerisinde davayı açtığına dair belgeyi 20 günlük yasal süre içerisinde icra müdürlüğüne sunarak talepte bulunmuş ve talebi kabul edilmiş olduğundan, sonrasında, anılan menfi tespit davasının kararına dayanılarak şikayetçi aleyhine tekrar haciz uygulamasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Menfi tespit davasında verilen söz konusu kararda, ihtiyati tedbir ve icranın durdurulması taleplerinin ilgili icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinin de ifade olunmakla taleplerin reddedildiği de açık olduğu-
Tüzel kişilere tebligat usulüne aykırı olarak, borçlu şirketin yetkilisinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin yapılan tebligatın usulsüz olduğu, mahkemece tebligatların usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının haciz talebinde borçlunun 3. kişiden alacaklı olduğu icra dosyalarına ilişkin bir haciz talebinde bulunmadığından, icra müdürlüğünce talep aşacak şekilde haciz ihbarnamesi düzenlenmesinin yasaya aykırı olduğu ve borçlunun 3. kişiden alacaklı konumunda olduğu icra dosyalarına haciz müzekkeresi ile haciz konulabileceği, İİK. mad. 89 uyarınca haciz konulamayacağı-
Şikayet dilekçesinde, İİK mad. 338 uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun'un 89/4. maddesi uyarınca da tazminat isteminde bulunulduğu, aynı Kanun'un 89/4. maddesindeki “İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü ile Harçlar Kanunun 32. maddesinde yer alan “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü uyarınca tazminata ilişkin dava ile ilgili olarak yargılamanın yapılabilmesi için harcının yatırılması gerektiği cihetle, şikayetçi vekiline talep edilen tazminat miktarının açıklattırılması ve eksik dava harcını yatırması hususunda süre verilerek ve sanığın savunmasında asıl borçluya karşı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/480 Esas sayılı alacak davasının olduğunu belirtmesi karşısında dava sonucunun beklenerek sonucuna göre karar verilmemesi, sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerekirken tazminata karar verilmesi gerektiği-
Bir taşınmazın haczinin, onu hukuki ve tabii semereleri ile hasılat ve menfaatlerini de kapsayacağı- İİK. mad. 92/3 uyarınca, icra dairesince taşınmazın haczi halinde kiracıya da hacizden haberdar edip, işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini istemesinde ve çıkarılan bu muhtıraya rağmen kira paralarını icra dosyasına yatırmayan kiracının mallarının haczinin istenmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
Taleple bağlılık ilkesi gereği, talepten fazlasına hükmedilemeyeceği-  Sadece usul ve yasaya aykırı olduğundan 3. haiz ihbarnamesinin geri alınmasının talep edilmesi halinde, 2. haciz ihbarnamesinin de iptaline karar verilemeyeceği-
Üçüncü kişiye yapılan birinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminde, Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesi uyarınca, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunmama sebebinin bunu bilmesi muhtemel kişilerden araştırılarak beyanlarının tebliğ mazbatasına yazılıp imzalatılmadığı, imzadan çekinmeleri halinde, bu durumun yazılarak imzalanmadığı, dolayısıyla Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından mahkemece; Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, borçlunun bildirdiği öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği- Üçüncü kişinin, "üyesi olduğu kooperatifin borcundan dolayı üçüncü kişi sıfatı ile kendisine haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği"ne ilişkin başvurusu hakkında mahkemece, inceleme yapılarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
Şikayetçi vekilinin, şikayet dilekçesinde, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun'un 89/4. maddesi uyarınca tazminat isteminde bulunması karşısında, mahkemece, İİK'nın 89/4. maddesindeki “İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü gözetilerek, şikayetçi vekilinin, İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca tazminat talebi hakkında da hüküm kurulması gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması gerektiği-