19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden (6100 sayılı HMK'nun 323/1-a maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sayılan celse, karar ve ilam harçlarından ) ve vekalet ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı-
Dava konusu taşınmazın Kumluca başka dosyada davalı olması nedeniyle tapu kaydında maliki belli olmayıp, elatmanın önlenmesi muristen gelen miras hakkına dayandığından bu yönden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. ve 27. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevlimahkemeye gönderilmesine, ancak kal isteği yönünden HMK'nun 167. maddesi (HUMK 46) gereğince ayırma (tefrik) kararı verilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydının yapılmasına ve Kadastro Mahkemesi'nde görülen uyuşmazlığın bekletici mesele sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacının muhdesatın önemli bir bölümünün kendisi tarafından meydana getirildiğine ilişkin somut delil bulunmadığından, davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemeyeceği-
Dava tarihinden sonra gerçekleşen yeni bir müdahale ve yeni bir haksız yapılaşmanın ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceği-
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden (6100 sayılı HMK'nun 323/1-a maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sayılan celse, karar ve ilam harçlarından da) ve vekalet ücretinden dahili davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı-
Ana taşınmazın değerinde artışa neden olan bina, ağaç vesaire gibi bütünleyici parça niteliğinde muhdesat bulunan taşınmazların ortaklığının satış yolu ile giderilmesinin istenilmesi halinde, muhdesatların kime ait olduğu hususunda tapu kaydında şerh bulunmaması veya tüm paydaşların bu konuda ittifak etmemesi nedeniyle tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu-
Tapusuz taşınmaz üzerinde zilyetlik hukuksal nedenine dayanılarak açılan müdahalenin önlenmesi davası sonucunda kal niteliğinde olan davalı Belediye Başkanlığınca yapılan kanalizasyonun sökülerek kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Kamunun yararlanmasına açık sahiller, (kumsal alanlar) özellikle kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde bulunan yerler ile deniz ve göl alanlarının, mer’a ve akarsuların kiraya verilemeyeceği böyle yerler için herhangi bir şekilde düzenlenmiş olan kira sözleşmelerinin yok hükmünde olduğu- 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden (6100 sayılı HMK'nun 323/1-a maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sayılan celse, karar ve ilam harçlarından da) ve vekalet ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı-
3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden (6100 sayılı HMK'nun 323/1-a maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sayılan celse, karar ve ilam harçlarından da) ve vekalet ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı-