Tarafların mirasbırakanı H. G. adına tapuda “kargir iki katlı ev ve kargir depo ve arsası” olarak kayıtlı 182 ada 21 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ev ve depoyu mirasbırakanın sağlığında dava dışı üçüncü kişiden satın aldığı, davacının buraya iyileştirici nitelikte işler yaptığı anlaşıldığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmaz hakkında yapılan bir kamulaştırma işlemi veya açılmış bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı, tespit davası açılabilmesine imkan tanıyan HUMK'nun 567 ve Kamulaştırma Kanunu'nun 19.maddesi hükmünün somut olayda uygulanmasına imkan olmadığı gözetildiğinde, davacının tespit davası açmakta hukuki yararının olmadığı-
Dava, TMK'nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkin olup, taşınmaz üzerinde bulunan bağ ve ağaçların davacı tarafından yetiştirildiği belirlendiğine, cins ve nitelikleri ziraatçı bilirkişi raporunda açıklandığına göre muhdesatın tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Muhdesat aidiyetinin tespiti davasında, tarafların taşınmaz üzerinde paydaş olmaları nedeniyle harç ve yargılama giderlerinin davalıların pay durumları dikkate alınarak oranlanması gerekeceği-
Muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin davada, gerek eski Medeni Kanun ve gerekse sonradan yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, sadece muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi, mülkiyetin tespiti isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince; temyizin, kararın icrasını durdurmayacağı, yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği-
Takip dayanağı ilamda yargı gideri ve ilam vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine şeklinde hüküm kurulduğu, ilamda iki davalının bulunduğu ve kendilerini vekille temsil ettirdikleri, bu nedenle takibi yapanın alacağın ½'sini talep edebildiği-
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı-
2863 sayılı Yasa gereğince koruma kurulunun almış olduğu kararların yapısı gereği idari tasarruf niteliğinde olduğu ve idari yargı yerinde iptal edilmedikçe işlemle ön görülen hukuksal durumun korunacağı; 2863 sayılı Yasa'nın 9. maddesine göre; Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaın kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşaî ve fizikî müdahalede bulunulamayacağı, bunların yeniden kullanıma açılamayacağı veya kullanımlarının değiştirilemeyeceği-
Dava konusu taşınmazların Kültür ve tabiat varlıkları Kanunu kapsamında kalan yerlerden olup olmadığı, kaçıncı derece arkeolojik ya da doğal sit alanı kapsamında kaldığı, özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunup bulunmadığı, tescili gerekli kültür varlıklarından sayılıp sayılmadığı konularında bilgi verilmesi ve dava konusu istek hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-