Davacının hukuki yararının bulunmadığının kabul edilmesi ve tarafların paydaş olduğu 29 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan binaya ilişkin davacı iddiasının doğru olması halinde davacı binanın bedelini alamayacağı ve mağdur olacağından, davacının hukuki yararının bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Nüfus kayıtlarına göre 1963 doğumlu olan davacı keşif tarihi itibarıyla 50 yaşında olup, bahsi geçen 50 yaşlarındaki ağaçları dikmiş olması mümkün olmadığı gibi hayatın olağan akışına da uygun olmadığından, bu ağaçlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dayanak ilam içeriğinden taşınmazın, borçlu şirkete T.C. Ulaştırma Bakanlığı DHMİ Müdürlüğün'ce teslim edildiği ve henüz kamulaştırması yapılmadan taşınmaz malikinin rızası alınmadan havaalanı inşaatı yapmak üzere mıcır dökmek tel örgü, istinaf duvarı çekmek suretiyle haksız el atıldığı belirtilmekle DHMİ Genel Müdürlüğü'nün dava yargılaması sırasında taşınmazla ilişkisi kurulabilmekte olup, bu durumda DHMİ aleyhinede dava açılıp ilam alınmadan ilam davalısı aleyhine alınan ilamın üçüncü şahıs durumundaki DHMİ aleyhine icrasının mümkün olmadığı-
Muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davada, çoğun içinde az da vardır genel kuralı gereğince davacının payına düşen oranda aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece kararda gösterilen yargılama giderleri ve Avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmiş olup, davacıların da taşınmaz üzerinde pay sahibi bulunduğu ve taşınmaz paylı mülkiyet şeklinde olduğu gözönünde tutularak davalı şirketin payı oranında sorumlu olduğu miktar belirlenerek bu şekilde harç yargılama gideri ve Avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekeceği-
Geçersiz harici satış sözleşmesi ile tapulu taşınmazı satın alan ve tapu kaydı ile bir ilgisi dahi bulunmayan davacıya dahi muhdesatın kendisi tarafından meydana getirildiğinin (yapıldığının) tespiti davasında, davacının hukuki yararının olduğu-
Davalılar yargılama oturumunda kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, HUMK'nun 423 ve devamı, HMK'nun 330. maddesi ile karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. Maddesi hükmü uyarınca; davalılar vekili yararına bir avukatlık ücreti taktir ve tayini gerekeceği-
Taşınmazın belli bir kısmının daimi olarak su altında kaldığı ifade edilmesi karşısında bu yerdeki ağaçların kamulaştırma işlemi tarihindeki bedellerinin tespiti gerekeceği-
Kadastrodan önce tapusuz taşınmazların taksiminin her türlü delille kanıtlanabileceği, yeniden yapılacak keşifte tüm yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerine davetiye ile çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle ortak miras bırakanın terekesinin mirasçıları arasında paylaşılıp paylaşılmadığının araştırılıp belirlenmesi, paylaşım sonucu dava konusu taşınmazların davacının babasına düşüp düşmediğinin, zilyetlik koşulları ve süresiyle birlikte kendilerinden sorularak açıklığa kavuşturulması, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde olayın aydınlatılması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK'nun 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi gerektiği-Kabul beyanının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda yasanın aradığı şekilde elbirliği mülkiyeti çözülmediği sürece hemen sonuç doğurmayacağı, davada, dava konusu taşınmazlar, tapuda paylı mülkiyet şeklinde bir kısım davalılar ile diğer davalıların mirasbırakanları adına kayıtlı olduğundan davayı kabul eden davalıların taşınmazlarda 1/7 şer payları mevcut olup, paylarına hasren beyanlarının bağlayıcı olduğu-