Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin davada, her ne kadar davalı davayı kabul etmiş ise de, dilekçede kimlik tespitinin yapılmadığı, sonrasında davalının duruşmalara gelmediği belirtilmiş olup, mahkemece, davalının imzasını içeren 09.05.2013 tarihli dilekçenin davalıya ait olup olmadığı konusunda gerekli araştırma yapılarak, dilekçenin davalıya ait kimlik bilgileri ile tespiti yapılıp tutanağa geçirilerek, davalıya ait olup olmadığı belirlenip değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu parsellerin davalı olduğu gerekçesi ile halen malik hanesi boş olup taşınmazlar hakkında sicil oluşmadığında 3402 sayılı Yasanın 30/2 maddesi gereğince gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevinin kadastro mahkemesine ait olacağı-
Arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu-
3402 sayılı Yasa'nın 30/2 maddesi gereğince gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu-
Dava konusu parsellerin, davalı olduğu gerekçesi ile halen malik hanesi boş olup taşınmazlar hakkında sicil oluşmamış olup, 3402 sayılı Yasa'nın 30/2 maddesi gereğince gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi kadastro mahkemesine ait olması gerekeceği-
Dava taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, gerek eski Medeni Kanun ve gerekse sonradan yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, sadece muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi, mülkiyetin tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda mahkemece araştırılması gereken hususların muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına yaptırıldığı olacağı-
Taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiği tarihten itibaren tutanağın kesinleşmesine kadar kadastro mahkemesi görevli olarak belirlendiği ve görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her hal ve aşamasında resen gözönünde bulundurulmak gerektiği-
Kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemeyeceği; ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekeceği-