Arzın mütemmim cüz'ü (bütünleyici parçası) olan muhtesatların, zeminin mülkiyetine tabi olmaları nedeniyle (TMK. mad. 684) yıkım istekli davalarda, davanın binanın ana nüvesinin üzerinde bulunduğu taşınmazın tüm maliklerine yöneltilmesi zorunlu olduğu- Dosyada bulunan kayıt ve belgelerden, 16/05/1997 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile 42 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin taşınmazı dava dışı ...’a satmayı vadettiği, 42 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapı ile ilgili dava dışı kayıt malikleri tarafından 28/09/1998 tarihinde yapı ruhsatı alındığı, davalıların resmi belgelerde isimleri geçmese de taşınmazı haricen satın alıp, üzerindeki binanın kendileri tarafından yapıldığı savunmasında bulundukları, Belediye’nin 19/04/2012 tarihli yazısında, 133 ada 41-48 parsele kadar olan bölümde zeminde yapılmış olan yapıların kadastral parsel sınırına uygun yapılmadığı, parsel maliklerinin muvafakat vermeleri halinde 15 ve 16.madde gereği tevhit, ifraz ve sınır tashihi yapılabileceği, re’sen imar uygulaması yönünden inceleme yaptıklarını ancak sözkonusu parsellerin imar uygulaması sonucu oluşan parseller olduğundan 2005 tarihli uygulama imar planına göre ikinci kez DOP payı kesilemeyeceği, ayrıca müstakil parsel tapusu olan şahısların paydaş olması durumunda farklı çözümsüzlükler olabileceğinden 18 uygulaması yapılmasının mümkün olmadığının belirtildiğinden, öncelikle 42 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarının davada yer almalarının sağlanması, tecavüzlü durumun imar uygulamasıyla oluşup oluşmadığının açıklığa kavuşturularak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği- 
Alınan jeolog bilirkişi rapor ve ek raporunda, davalının yaptığı taş tahkimatın dere yatağını daraltmadığı, davacıya ait taşınmaza bir tehlike oluşturmadığından davacının elatmanın önlenmesini talep edemeyeceği-
Birleştiren davanın davacısının ecrimisil talep ettiği üç davalı arasında zorunlu dava arkadaşlığı ve müteselsil sorumluluk söz konusu olmayıp müştereken talep edildiğinin kabulü gerekip davalı dışındaki diğer iki davalı yönünden davanın reddedilmiş olmasına bu hususun kesinleştiğinden hesaplanan ecrimisilden davalının 1/3 oranında sorumlu olacağı-
Davacıya ait taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın harita bilirkişisi raporunda gösterilen kısma duvar inşa etmek suretiyle müdahale ettiği gözetilerek el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu- Maliğin, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebileceği-
E.tma haksız eylem olup elatmanın önlenmesi davalarının da haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabileceği- Davacıyla davalı eski eşi ve reşit oğlu arasında taşınmazı kullanmalarını haklı kılacak bir akdi ilişki olduğu savunulup bu konuda bir delil bildirilmiş olmadığından, taşınmazda oturduğu kanıtlanamayan davalı yönünden davanın reddinin isabetli olduğu, diğer davalılar bakımından davacının TMK. mad. 683'den kaynaklanan mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Çekişme konusu tarla niteliğindeki 3755 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacı adına, 3739 parsel sayılı taşınmazda ise davacı ile birlikte dava dışı şirket paydaş iken yargılama sırasında bir kısım davalıların satın alma yoluyla paydaş hale geldiği, her iki parsel üzerinde üçer adet bina bulunduğu, kat mülkiyeti ya da kat irtifakına geçilmediği, yargılama sırasında bazı davalılar hakkındaki davadan feragat edildiği- E.tmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu- E. kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması gerektiği- Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı-Feragat edilen bir kısım davalılar hakkında feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, diğer davalılar bakımından tarafların tüm delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek çekişmeli taşınmazların nasıl ve kimin kullanımında olduğunun infaza olanak verecek şekilde saptanması, yargılama sırasında paydaş hale gelen bazı davalılar bakımından ise paylı mülkiyet hükümlerinin gözetilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Davaya konu taşınmazdaki daire ve dükkanlardan hangisi ya da hangilerinin davalının tasarrufunda bulunduğu ve bizzat kendisi tarafından mı yoksa kiraya verilmek suretiyle mi kullanıldığı hususlarında somut bir araştırma yapılmadığından hükmün bozulması gerektiği-
Davacı Orman İdaresince kesinleşmiş tahdide dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığından, meselenin kesinleşmiş tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenmesi gerektiği- Davalı tapu malikleri tarafından tahdidin kesinleşmesinden itibaren 6831 sayılı yasanın 11.maddesine göre 10 yıllık sürede orman tahdidi ile buna dayalı orman kadastro işleminin iptali ve tescilin korunması istemli dava açıldığı anlaşılmakta, bahse konu davanın eldeki dava için bekletici sorun yapılması ve genel hukuk mahkemesinde görülmesi gereken o davada artık kesinleşen tahdide göre değil en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafından oluşan resmi belgelere göre yapılacak araştırma neticesine göre bir karar verilmesi ve bu kararın kesinleşecek sonucunun beklenmesi, eldeki davadaki hukuki meselenin bekletici mesele yapılacak dosyada verilecek kararın kesinleşen sonucuna göre çözümlenmesi gerektiği-