Tasarrufun iptali davasında, üçüncü kişi davalının borcun gerçek olmadığı iddiası ve muvazaanın varlığı yönündeki savunmasının mahkemece incelenmesi gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında alacaklıya alacağını tahsil olanağı sağlanırken bu alacaklının alacağının şeklen varlığının değil, gerçekliğinin amaçlandığı- Tasarrufun iptali davasının aleyhine sonuçlanması (ve kesinleşmesi) üzerine, adına kayıtlı taşınmazının satışını önlemek amacıyla icra dosyası borcunu yatıran üçüncü kişinin, icra dosyasına yatırdığı miktardan yersiz olduğunu iddia ettiği kısmı takip alacaklısından sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca talep hakkı bulunduğu- "Üçüncü kişinin aciz belgesine ve kesinleşen icra takibine bağlanan borcun gerçekte olmadığını, borçlu ile alacaklı arasında muvazaa bulunduğunu iptal davasında savunup isbat edebileceği, üçüncü kişinin iptâl davası dışında, alacaklının kötüniyetini veya haksız eylemini, hileli davranışını vs. ileri sürüp ispat etmediği sürece fazla ödediğini iddia ettiği faizi sebepsiz iktisap hükümlerine dayanarak alacaklıdan geri isteyemeyeceği, borçluya gidebileceği, aksi takdirde alacaklının kendisinden istirdat olunan miktar için ayrıca takip yapmak zorunda kalacağı, zaten kesinleşen takip için bunun mümkün olmadığı" şeklindeki görüşlerin HGK çoğunluğunda benimsenmediği-

Taraflar arasındaki "istirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.07.2009 gün ve 2007/71 E. 2009/170 K. sayılı kararın incelenmesinin davalı (Alacaklı) S. B. vekil ...