Olağan genel kurul toplantısı, yılda ancak bir kez yapılabildiği - Davalı şirketin 14.04.2017 tarihinde yaptığı genel kurul toplantısının, olağan genel kurul toplantısı olduğu, 24.08.2017 tarihinde yaptığı genel kurul toplantısının ise olağanüstü genel kurul toplantısı olduğunun kabulünün gerektiği - 24.08.2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan finansal tabloların görüşülmesine ilişkin 4, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 5, bağımsız denetim şirketi seçimine ilişkin 8, 6102 sayılı Kanun'un 395 ve 396 ncı maddeleri uyarınca yönetim kuruluna izin verilmesine ilişkin 10 numaralı kararların, 14.04.2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında da aynı içerikle görüşülüp karara bağlandığından yok hükmünde olduğu-
Davacı şirketin aktifinin pasifini karşılama oranının %50'nin altında olduğu, sunulan iyileştirme projesinin de somut verilere dayalı olmadığı gözetilmeksizin ve tedbirle birlikte iflas erteleme kurumundan yararlandığı anlaşılan davacı şirketin 5 yıllık süre sonunda da borca batıklığının devam ettiği görüldüğünden mahkemece res'en davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği-
HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değeri ne olursa olsun Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacağı-
Hangi durumlarda "İİK. m. 177/2 uyarınca davalı şirketin ödemelerini tatil etmesi nedeniyle" iflasına karar verilebileceği-
Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davası-
İflas talebinin ilanına ilişkin metin içeriğinde "duruşma gün ve saatine yer verilmeden" yargılamanın sürdürülmesi ve hüküm kurulması halinde, müdahillerin adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenme hakkı kısıtlanmış olacağı-
Asıl ve birleşen davada konkordato davası-
İptal davasının dinlenebilmesi için öncelikle davacının gerçek bir alacaklı bulunması gerektiği- Davalılar "dava konusu alacakların gerçek bir alacak olmadığını, takip konusu bonoların muvazaalı düzenlendiğini, zamanaşımına uğrayan bonolar nedeniyle yapılan icra takiplerine borçlunun itiraz etmediğini, davayı kabul ettiğini, bu konuda borçlu ile abileri  arasında ceza soruşturması bulunduğunu" belirterek "takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığı"nı savunmuş olduğundan, bu konudaki delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İflas davasında davalı şirketin iflasına dair önceden verilen kararın sonucu araştırılarak şayet kararın kesinleştiği tespit edilirse konusu kalmayan davanın reddine, aksi durumda sonucunun beklenerek hüküm kurulması gerektiği-
Dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; borca batık olan davacı şirketin sermaye arttırımı yapmadığı, yapılan sermaye arttırımının kayyım denetiminde olmayan bir hesaba yatırıldığı ve onaysız çekildiği, satış faaliyetinin bulunmadığı ve kara geçmediği, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gerekçesiyle, iflas erteleme talebinin reddi ile, davacı şirketin iflasına dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.