Borç aslının itiraz süresi içinde ödenmesi halinde, alacaklı tarafından «asıl borç» yönünden değil sadece «faiz» yönünden «itirazın kaldırılması»nın istenebileceği–
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibin yapılan itirazın kaldırılması istemi-
‘İlama aykırılık nedeni’ne dayalı şikayetlerin süreye bağlı olmadığı–
Kredi kartı borcuna dayalı olarak yapılan icra takiplerinde “borcun aslına” ve “faize” yönelik itirazların dışında, “takip dayanağı belgenin fotokopisinin ödeme emrine eklenmediği” hususunun icra dairesine değil icra mahkemesine –şikayet yoluyla- ileri sürülmesi gerekeceği-
«Avans (reeskont) faiz oranları» değişkenlik arzettiğinden «vâde tarihi»nden, «takip tarihi»ne kadar -ve «takip tarihi»nden, «ödeme tarihi»ne kadar avans (reeskont) faiz oranının kademeli olarak hesaplanması gerekeceği–
Faiz oranlarının bankaca kredi borcuna uygulanmasına olanak sağlayan sözleşme hükmü tarafların serbest iradeleri ile oluşturulduğundan bu durumun BK.’ nun 19 ve 20. maddelerine aykırılık teşkil etmeyeceği; ancak sözleşme uyarınca, bankanın tek taraflı iradesine bırakan faiz oranını artırma ile ilgili yetkinin kullanılmasında objektif iyi niyet kuralları içinde davranılması gerektiği- Bankanın fahiş kazanç amacıyla faiz oranını haklı görülmeyecek bir oranda yükseltmesi objektif iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı bu durumda, bankanın kendisine duyulan güvene aykırı bir davranışta bulunup bulunulmadığının saptanması gerektiği-
Vadesinde ödenmeyen bonoya dayalı olarak yapılan takipte hamilin vade tarihinden itibaren -avans faizi oranında- temerrüt faizi isteyebileceği, bunun için ayrıca keşidecinin protesto edilmesine gerek bulunmadığı—
Direnme kararı verildikten sonra söz konusu karar esas yönünden bozulmadan başka bir karar verilmesinin mümkün olmadığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.03.2019 tarihli ve 2017/12-766 Esas 2019/289 Karar sayılı kararında direnme kararının esas yönünden doğru veya yanlış olduğu yönünde bir inceleme yapılmadığı hususu göz önüne alındığında, mahkeme tarafından Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararında açıklandığı şekilde bir direnme kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile direnme kararı esastan bozulmuş gibi yorumlanarak Dairemizin bozma kararının gereğini yerine getirecek şekilde araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra davanın kabulüne dair karar vermesinin isabetli olmadığı-
İcra takibine vaki itirazın iptali davasında, davalı tarafın sunduğu 22.000,00 TL bedelli makbuzun BK. mad. 86'ya göre borca mahsuben yapıldığını kabul ettiği- Takip tarihi itibariyle davacının isteyebileceği faiz alacağının saptanarak davadan önce yapılan ödemenin dava açmadaki hukuki yararı etkileyip etkilemediği üzerinde durulması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.