İçerik Akışı

İtirazın İptali Davası- Bir Yıllık Hak Düşürücü Süre- İtirazın Tebliği Şartı-

Davacı alacaklı vekili, icra dosyasında işlem yapmış olsa da, davacı alacaklıya borçlunun itirazının tebliğ edilmemiş olması halinde, "bir yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasının açılmadığı" gerekçesiyle itirazın iptali davasının reddine karar verilemeyeceği-

Müşterinin Alışveriş Mağazasında Eşyasının Çalınmasında Mağazanın Sorumluluğu-

Davacının alışveriş yapmak amacıyla davalıya ait alış veriş merkezine gittiği, alışveriş sırasında alışveriş sepetine çantasını bıraktığı, alışveriş yaparken çantasının kimliği belirlenemeyen kişi tarafından çalındığı sabit olup her ne kadar davacı gerekli önlemleri almadan çantasını alışveriş sepetine bırakarak alışverişe dalmakla kusurlu ise de, sıradan bir iş yeri olmayan davalının alış veriş için mağazasına gelen müşterilerinin mal güvenliğini, özellikle muhafazasına terk edilen çanta ve içerisindeki eşyalarını asgari özen ölçüsünde korumak ve kollamak yükümlülüğü bulunduğundan tazminat konusunda tarafların kusurları saptanarak kusur oranında indirim yapılmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-

İtirazın Kaldırılması- Yetki İtirazı

Alacaklının, takip talebine, takibe ilişkin belgeleri eklemediği için itirazın kaldırılması aşamasında artık bu belgelere dayanamayacağı, borç ve akdi ilişki de borçlu tarafından kabul edilmediğinden bu durumda akdi ilişkiye dayalı alacak söz konusu olmadığından, mahkemece, HMK'nun 6. maddesi gereğince takibin, borçlunun yerleşim yerinde yapılması gerektiği gerekçesi ile yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-

Tanık Dinlenmeden Hüküm Kurulması-

Davacı erkeğin tahkikattan önce bildirmiş olduğu ve açıkça vazgeçmediği tanıkları dinlenilmeden, eksik inceleme ile hüküm tesisinin hatalı olduğu-

Yıllık İzin Ücret Alacağı- Taleple Bağlılık

Davacı vekilinin dava dilekçesi ile -fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla- "2001 ve 2002 yıllarına ait kullandırılmayan yıllık izin ücreti"ni talep ettiği, yapılan yargılama sırasında mahkemece aldırılan bilirkişi raporları sonrasında davacı vekilinin bilirkişi raporunda , TİS dikkate alınarak tespit edilen ve davacı işçinin hak etmesine rağmen kullandırılmayan 84 günlük izin süresi üzerinden talebini ıslah ettiği, ıslah dilekçesinin bu yönü ile hem maddi vakıayı hem de miktarı kapsar mahiyette olduğu, dolayısıyla talebin aşıldığından söz edilmesinin mümkün bulunmadığı- Mahkemece, "Belediye-İş Sendikasından gelen yazı cevabı ekinde bulunan ve Belediye Başkanlığına hitaben yazılan yazı ve ekindeki davacı işçinin isminin de bulunduğu liste uyarınca dayanışma aidatının davacı işçinin maaşından kesildiği kanaatine varıldığı ifade edildikten sonra yıllık izin alacağının TİS hükümlerine göre hesaplanması gerektiği belirtilmek ve bu yönü içerir nitelikteki bilirkişi raporu değerlendirilmek suretiyle verilen davanın kabulü" yönündeki direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-

Emekli Maaşı Haczi- Şarta Bağlı Muvafakat-

Borçlunun "iki aylık süre içerisinde borcu ödenmemesi halinde emekli maaşına haciz konulması"na dair muvafakatinin, koşula bağlı tutulduğundan, geçerli olmadığı-

Tasarrufun İptali Davası- (Sonrasında) Açılan Menfi Tespit Davası- Bekletici Mesele-

Tasarrufun iptali davalarında, alacağın şeklen varlığının değil, gerçekliğinin amaçlandığı- Davalı borçlu ya da üçüncü kişinin, aciz belgesine bağlanmış bir borcun gerçekte hiç mevcut olmadığını iddia ve ispat edebileceği- Davalı borçlunun, icra takibine konu borcun bulunmadığının tespit edilmesi halinde tasarrufun iptali davasının temelinin kalmayacağı- Zorunlu haller dışında, bir davanın, görülmekte olan davayla bağlantısının bulunması halinde bekletici sorun yapılmasının mahkemenin takdirine bağlı olduğu- Tasarrufun iptali davasından sonra, dayanak takiplere konu senetler hakkında açılmış bulunan bir menfi tespit davası, tasarrufun iptali davasının sonucunu etkileyeceği- Menfi tespit davasında icra takibine konu 10.000,00 TL bedelli senet yönünden verilen kabul kararı alacaklı tarafından temyiz edilmemiş, 80.000,00 TL bedelli senet yönünden verilen ret kararı da Yargıtay tarafından istemin kabulü gerektiğinden bahisle bozulduğundan, belirtilen menfi tespit davasının bekletici sorun yapılması gerektiği-

İş Kazası Sonucu Ölenin Desteğinden Yoksun Kalanların Uğradıkları Zararların Tazmini- Yetkili Mahkeme-

İş kazası sonucu ölenin desteğinden yoksun kalanların uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin davalıların birden fazla olduğu davada, davacının, HMK. mad. 7 uyarınca, seçimlik hakkını davalılardan birinin yerleşim yeri iş mahkemesinde dava açarak kullanmasının hukuka uygun olduğu- Birden fazla davalının bulunması sebebiyle davada yetkili ortak mahkemenin İş kazasının meydana geldiği yer iş mahkemesi olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-

Sigortalılık Başlangıç Tarihinin Tespiti- 5510 s. K. mad. 4/1-a, 4/1-b

Davacının yurt dışında ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonra 18 yaşını ikmal ettiği 01.01.1989 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verildiği, ancak 3201 sayılı Kanun'un 5754 ve 6552 sayılı Kanunlar ile değişik 5. maddesi uyarınca davacının sigortalılık başlangıcının 5510 sayılı Kanunun 4/1. maddesinin hangi bendi kapsamında değerlendirileceği konusunda bir inceleme yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece davacının Türkiye’de sigortalılığı olup olmadığı araştırılarak, davacının sigortalılık başlangıcının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında mı yoksa 4/1-b maddesi kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiği belirlendikten sonra ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-"Davacının son olarak 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında çalışmasının olduğu, bu çalışmasından sonra borçlanma talebinde bulunduğu ve borçlanmasının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

Menfi Tespit Davası- Sahtecilik Def'i- Mutlak Def'i

Sahtecilik def’i mutlak def’ilerden olduğundan, kambiyo senedinde imza inkarında bulunandan sonra gelen herkese karşı ileri sürülebileceği- Bilirkişi incelemesi sonucunda imzanın davacıya ait olmadığı anlaşıldığından menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği-