"..Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yardım nafakası alacağı ilamına dayanılarak başlatılan ilamlı takipte, borçlu, takibe konu kararın Yargıtay'ca bozulduğunu belirterek maaş haciz kesintilerinin durdurulmasını, dosyadaki taşınmaz ve araç üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş olup, icra müdürlüğünce verilen 21.06.2016 tarihli kararla icra takibinin yeni hüküm verilinceye kadar durdurulmasına, İİK'nun 40. maddesi gereğince takip olduğu yerde duracağından konulan hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ve dosyaya maaş kesintilerinden gelen paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına karar verildiği, borçlunun icra mahkemasine başvurusunda; icra müdürlüğünün ''dosyaya maaş kesintilerinden gelen paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına karar verilmesi'' yönündeki kararının maaş kesintisinin durdurulması yönünde olmadığından, her ay maaştan kesinti yapılmaya devam edileceği ve alacaklıya ödenmeyerek icra dosyasında muhafaza altına alınacağı anlamına geldiğinden maaş kesintisinin durdurulması talebinin reddine dair kararın kaldırlmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, hükmün şikayet eden borçlu tarfından temyiz edildiği görülmektedir.
İİK’nun 40. maddesinin 1. ve 2. fıkrası "Bir ilamın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur.
Bir ilam hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur" hükmünü içermektedir.
Somut olayda takip dayanağı İstanbul 16. Aile Hukuk Mahkemesi'nin 2012/517 Esas, 2015/2018 Karar sayılı kararı, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 07.12.2015 tarih 2015/12288 Esas, 2015/19728 Karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık nafaka miktarına yönelik esastan bozulmuştur. Bu durumda takip, İİK'nun 40/1. maddesine göre olduğu yerde duracağından hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez ise de; borçlunun haciz konulan maaşından yapılan kesintinin durdurulmasına karar verilmesi gerekir. Şikayete konu 21.06.2016 tarihli müdürlük kararının 3. bendinde ''dosyaya maaş kesintilerinden gelen paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulması'' şeklinde karar verildiği, bu karara göre maaş kesintisinin devam edeceği, ancak alacaklıya ödenmeyeceği sonucu çıktığı, oysa maaş kesintisinin bozma ilamından sonra verilen kararın ibrazına kadar durdurulması gerektiğinden bu yöndeki şikayetin kabulü ile 21.06.2016 tarihli müdürlük kararının 3. bendinin bu yönde düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir..."
12. HD. 06.02.2019 T. 5354/1411
* Yeniden düzenlenip güncellenen İİK. mad. 40 İÇTİHAT sayfası için tıklayın.