İçerik Akışı

İİK. mad. 361-

İcra mahkemesi kararlarının temyizinin satıştan başkaca icra muamelelerini durdurmayacağı ve bu kararların uygulanması için kesinleşmiş olmasına gerek bulunmadığı- Takip dayanağının menfi tespit ilamı olup kesinleşmeden takibe konulamayacağından bahisle takibin iptaline karar verildiği anlaşıldığından, takibi gereken bir icra takibi kalmadığından, dosyaya yatmış ve sebepsiz kalan teminat bedelinin İİK. mad. 361 gereğince yatırana iadesinin mümkün hale gelmiş olduğu-

Süre tutum dilekçesinin süresinde, istinaf gerekçelerinin ise süresinden sonra verilmesi durumu-

Süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi, istinaf gerekçelerinin ise süresinden sonra verilmesi ve ilk derece mahkemesi kararında "kamu düzenine aykırılık" bulunmadığının tespit edilmesi durumunda, Bölge Adliye Mahkemesi'nin, HMK. mad. 353/1-b1 gereğince, istinaf isteminin esastan reddine karar vermesi gerektiği, usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-

İflasın ertelenmesi- İhtiyati tedbir- 89/1 ihbarnamesinin (erteleme talep eden) üçüncü kişiye gönderilmesi-

İflasın ertelenmesi davasında ihtiyati tedbir yoluyla "...hiçbir takip işlemi yapılmamasına..." karar verildiği zaman, ayrıca tasrih edilmemiş olsa bile, bir icra takip işlemi olarak 89/1 ihbarnamesinin üçüncü kişiye gönderilmesi ve/veya tebliğ edilmesinin yasaklanmış olduğu-

Sıra cetvelindeki sıraya şikayet davası-

Asliye hukuk mahkemesinde muvazaa davasının devam etmesinin sıra cetveli düzenlenmesine engel olmayacağı- İcra dosyasındaki sıra cetveli iptal edildiğine göre icra müdürünün İİK'nun 140. maddesine göre sıra cetveli düzenlemesi gerektiği- Muvazaa davası ile sıra cetvelindeki sıraya itiraz davasının birlikte görülmesi gerekirken ayrı ayrı görülüp karar verilmesi bu sorunu doğurmuş olup sıra cetvelindeki sıraya itiraz davası kesinleştiği için icra müdürlüğünce muvazaayla ilgili davanın sonucu da gözetilerek sıra cetveli düzenlenmesi gerekeceği- İcra Müdürlüğünce yeniden sıra cetveli düzenlenmesi gerekirken aksi düşünülerek karar verilmesinin hatalı olduğu-

Çatı onarımı nedeniyle çıkan yangın- Maddi ve manevi zararın giderilmesi istemi-

Zarar gören eşyalara ilişkin temizlenerek kullanılabilecek olanlar için kullanılabilir hale getirme bedeli; kullanılamayacak durumda olanlar için ise piyasa bedelinden yıpranma payı düşülmek suretiyle bulunacak miktarın esas alınması gerektiği- Yeterli olmayan eşya bilirkişi raporu hükme esas alınarak, yangında zarar gören eşyaların bir bölümünün piyasa değerleri ile beraber mükerrer şekilde aynı eşyaların kullanılabilir hale getirme bedeline hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Delil tespiti giderleri de yargılama giderlerinden olduğu-

Elektronik tebligat-

Elektronik yolla davacı vekiline yapılan tebliğin 5 gün sonra yapılmış sayılması gerektiği-

Muris muvazaası-

Muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği- Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ispat külfeti davacı tarafa ait olduğu- Hükmün gerekçesinde "temlikin bedelsiz olduğu" vurgulanmışsa da, muris muvazaasından söz edebilmek için bedelsizliğin yanında mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla temliki yapmasının da gerekli olduğu- Mirasbırakanın mal kaçırma amacı davacı tarafından usulünce kanıtlanmadığından, davanın reddi gerektiği-

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi- Muris muvazaası- Miras bırakanın irade ve amacı-

Satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı- Semenin, mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet ya da emek de olabileceği- Mirasbırakanın gerçek irade ve amacının diğer mirasçılarından mal kaçırma olmadığı, kendisine özenle bakan oğlu davalıya minnet duyguları ile çekişmeli taşınmazı temlik ettiği, temlikin, bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiği kabul edilmesi gerektiği- Muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği ve herkesin iddiasını ispatla mükellef olduğu- Davacı tanığı "temlikin muvazaalı olduğuna" dair bir beyanda bulunmadığı gibi, ikinci tanık listesinden dinlenilen davacı tanıklarının beyanlarına da itibar edilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Duruşmaya davet usulü- Duruşma gününün Uyaptan öğrenilmesi-

Mazereti kabul edilen davacı tarafın duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine karar verilemeyeceği- Davacı vekili usulüne uygun davetiye ile duruşma gününden haberdar edilmediğinden eksik gider avansının yatırılmasına ilişkin verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı-

Mevsimlik işçi- Yıllık izin- Sürekli çalışma-

İşçilik alacağı davasında, davacı işçinin 1999 yılında 11 ayın üstünde çalışması nedeniyle sadece bu yıl açısından, 2001 yılı ve sonrasında ise kadroya geçirilip sürekli çalıştığından bu tarihten emeklilik tarihine kadar olan süre için yıllık izin alacağının bulunup bulunmadığının değerlendirilip, 2000 yılı çalışmasının mevsimlik çalışma olduğundan hesaplama dışında bırakılması gerektiği- "Mevsimlik statüde çalışan davacı işçinin 1999 yılındaki çalışmasının 11 ayın üzerine çıkması nedeniyle bu yıldan itibaren mevsimlik işçi statüsünün sona erdiği ve daimi işçi kadrosuna alınmadan önce mevsimlik işçi olarak geçen 2000 yılı için de davacının yıllık izne hak kazanacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-