İçerik Akışı

İtirazın iptali- Kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan alacak-

İtirazın iptali davasının görülme yeri adli yargı ise de, hukuki el atmaya ilişkin uyuşmazlığın esasının idari yargıda çözümlenmesinin yasal zorunluluk olduğu ve oradan alınacak ilamla alacaklının alacağına öncelikle kavuşabileceği- Davacının, kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan alacağa ilişkin ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası açmakta “hukuki yararı”nın bulunmadığı, bu hususun dava şartı olduğu ve mahkemece resen gözetilmesi (HMK'115/1 md.) gerektiği-25.08.2017 tarihinde yürürlüğe giren 694 s. KHK'nın 9. maddesi dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği-

İtirazın iptali- Kısmi dava- Dava şartı-

İtirazın iptali- Kısmi dava- HMK 109/2. maddenin kaldırılması suretiyle yapılan değişiklik usul kuralına ilişkin olduğundan görülmekte olan davalarda da uygulanması gerektiği- Dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkemenin artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerektiği; dava şartının sonradan tamamlanabileceği-

İtirazın iptali- Karz (ödünç) ilişkisi- İspat yükü- Mesajlaşma Kayıtları-

Davacı tarafından delil olarak sunulan mesajlaşma kayıtları ve dava konusu borca ilişkin başlatılan disiplin soruşturması sırasında alınan bilgi alma tutanakları incelendiğinde, davalıların davacıdan ödünç para aldıklarına dair bir açıklama yapmadıkları anlaşıldığı, mesajlaşma kayıtlarının çoğu davalılar avukatı ile davacı arasındaki görüşmeleri içermekte ve bu konuşmaların da davayı ispata yarayacak yazılı belge niteliğinde olmadığı-

Davaların birleşmesi- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi- Zorunlu dava arkadaşlığı- İhtiyari dava arkadaşlığı- Kooperatif üyeliğinin tespiti- Adil yargılanma hakkı-

Kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin davaların kooperatif aleyhine açılmasının zorunlu olduğu- İstem, dava dışı kişinin üyeliğin devrine dair kararın iptaline ilişkin olduğuna göre mahkemece verilen karardan bu kişinin haklarının da etkileneceğinden, onun da davada yer alması ve kendi hakkını koruyacak açıklama ve ispat haklarını kullanmasını zorunlu olduğu, aksi halde adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşacağı ve bu nedenle, somut olaya özgü olarak davalı taraf yönünden bir çeşit şekli (usuli) bakımdan mecburi dava arkadaşlığının mevcut olduğunun kabulü gerektiği- Mahkemece davanın, davalı olarak gösterilmeyen bu kişiye yöneltilmesi için davacı tarafa süre verilmesi, verilen süre içinde davanın maddi hukuk bakımından bağlantı bulunan bu kişiye yöneltilmesi halinde davaya devam edilmesi, aksi durumda davanın sıfat yokluğundan reddolunması gerektiği- "Hukukumuzda dâhili dava kurumunun bulunmadığı, bu nedenle dava dışı bu kişi hakkında ayrı bir dava açılıp bu dava ile birleştirilmesi gerektiği"ne dair görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

Eser sözleşmesi- Ticari Dava- Kooperatiflerin hukuki niteliği-

Kooperatiflerin ticaret şirketi olmadığı ve tacir olarak kabul edilmediği- Davalı yan kooperatif olup tacir niteliği taşımadığından, eser (müteahhitlik) sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık TTK. mad. 4 uyarınca ticari dava da sayılmadığından, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-

Elatmanın önlenmesi- Ecrimisil- İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat-Yazılı delil başlangıcı- İfada Sıra-

Elatmanın önlenmesi-ecrimisil birleştirilen dava ise, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istekleri- Davacının karşılıklı edimler içeren inanç sözleşmesine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini isteyebilmesi için, öncelikle kendi edimini yerine getirmesi gerektiği (TBK. mad. 97)- Banka dekontlarının bir kısmında davalı- davacının ödeme yaptığı anlaşıldığından, dekontların yazılı delil başlangıcı kabul edilmesi gerektiği- Mahkemece ödemelere ve krediye ilişkin bilgilerin bankadan temin edilmesi, ödemelerin kim tarafından yapıldığının tespiti, tanık anlatımlarının değerlendirilmesi ve öncelikle inançlı işleme ilişkin uyuşmazlığın çözülmesi, daha sonra asıl dava bakımından TBK 97. maddesi de değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-

"Davacının hesabından haberi olmadan eşi tarafından para çekildiği" savunması-

Davacıya ait hesaptan, davacının talimatı ve vekaleti olmadan davacının eşi tarafından para çekildiği anlaşıldığından, hesaplanan ana para ve faiz toplamının bankadan tahsiline karar verilmesinin isabetli olduğu-

İmplant tedavisinin hukuki niteliği- Götürü bedeli iş-

Ücreti ödenmiş olan implant tedavisinin tamamlanmadığı hususuna ilişkin olarak açılan alacak davasında, niteliği itibariyle eser sözleşmesi olan bu sözleşmedeki bedelin TBK’nın 480. maddesinde tanımlanan götürü bedel olduğu- Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerektiği- 

Rücuan tazminat istemi- İhtiyari dava arkadaşlığı- Ek dava- Davaların birleştirilmesi-Dahili dava-

Davacı Kurum tarafından sadece işverene karşı rücuan alacak davası açılmış olduğundan kusurlu olan ihtiyari dava arkadaşı hakkında ek dava açılması ve bu dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken usule aykırı olarak sigorta şirketinin daha sonra davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı-

Adi Yazılı Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi- Protokol-

Adi yazılı şekilde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi resmi şekle uygun olmadığı için geçersiz olsa da, bunun dışında tarafların ortak iradesi ile düzenlenmiş olan sonraki protokol başlıklı belge ile taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin tasfiye edilerek borç ilişkisinin yenilendiği ve tarafların alacak ve borçlarının ayrıntılı olarak açıklandığı, böylece protokoldeki hükümlerle tarafların bağlı olduğu anlaşıldığından, başlangıçtaki geçersiz sözleşmenin esas alınarak sonuca ulaşılmasının hatalı olduğu-