İçerik Akışı

Üye İş Yerlerinden Yapılan Alış Verişlerde Kazanılan İndirimler- Görev-

Taraflar arasındaki (üye iş yerlerinden yapılan alışverişlerde indirimler kazanılmasına dair) uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığı anlaşıldığından asliye ticaret mahkemesinin görevli mahkeme olduğu-

İtirazın İptali- Menfi Tespit- Bekletici Mesele-

İtirazın iptali davasından önce açılan menfi tespit davası, itirazın iptali davasını doğrudan etkileyeceğinden menfi tespit davasının bekletici sorun yapılması gerektiği-

İlama Dayanan Bir Alacağın İlamsız Takibe Konu Yapılması-

İlama dayalı bir alacağın ilamsız takip konusu yapılamayacağı-

Ölümlü İş Kazası- Manevi Tazminat Tutarı-

Meydana gelen iş kazası nedeniyle sigortalının vefat ettiği, olayın meydana gelmesinde müteveffa sigortalının %10 oranında kusurunun bulunduğu anlaşıldığından, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, tarafların kusur durumu ve davacıların uğradığı zarar ile olayın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü dikkate alındığında yerel mahkemece müteveffa adına davacılar lehine hükmedilen  manevi tazminat miktarının (davacı eş adına 100.000,00 TL, davacı çocuklar adına 75.000,00'er TL) yerinde olduğu-

BAM Kararlarının İçeriği-

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilecek kararların HMK.'nun 359. maddesinde yer alan hususları içermesi gerektiği- BAM kararının başlığında başkan, üyeler ve zabıt katibinin ad, soyad ile sicillerinin yer almaması halinde, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği-

Yönetim Kurulu Üye Sayısının 3 Olduğu Hallerde Toplantı Nisabı-

Davacının kooperatife yapmış olduğu başvuru sonucunda üç kişiden oluşan kooperatif yönetim kurulu iki üye ile toplanıp karar almış olup kooperatif ana sözleşmesinde "yönetim kurulunun yarıdan fazla üye ile toplanabileceğinin ve toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar alınabileceğinin" öngörülmüş olmasına göre, üç kişilik yönetim kurulunun iki üye ile toplanıp karar almasının mümkün olduğunun benimsendiği- Davacının dava dışı ...’in kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline ilişkin istemde bulunmasının asıl nedeninin kooperatife üye olduğunu kanıtlamak olduğu, zira davacının bu kişinin yerine kooperatif üyeliğine kabulüne ilişkin karardan uzun sayılabilecek bir süre sonra verilen karar ile adı geçenin ortaklıktan ihracına karar verilmesinin, davacının kooperatif ortağı olarak benimsenmediği anlamını taşıdığı, bu itibarla davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu ve bu durumda davacı, yönetim kurulu kararı ile yerine ortak olarak kabul edildiği kişinin ihraç kararının iptalini istediğine göre, ortaklığa kabul tarihinden sonraki tüm genel kurul tutanakları getirtilerek; davacının genel kurullara çağrılıp çağrılmadığı, hazirun cetvellerinde adının olup olmadığı, davacının aidat ödeyip ödemediği, yönetim kurulunca alınan kararların deftere işlenip işlenmediği hususları incelendikten sonra, davalı kooperatifin davacıyı ortak olarak benimseyip benimsemediği hususu üzerinde durulup karar verilmesi gerektiği- "Davalı kooperatifin yönetim kurulunun üç kişiden oluşması nedeniyle toplantı nisabı üç olmasına rağmen iki üyenin katılımıyla alınan kararın toplantı nisabı gerçekleşmeden alınması ve karar numarası içermemesi nedeniyle yok hükmünde olduğu, bu itibarla kooperatif üyeliğinden ihracına dair alınan kararın iptalini ancak ihraç edilenin talep edebileceği, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı" şeklindeki görüşlerin HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Kasko Sigortasından Kaynaklanan Davalarda Zamanaşımı

Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan davaların 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu- Rzikonun meydana geldiği tarihe göre, icra takip tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerektiği- Zamanaşımını kesen ve durduran nedenlerin bulunmadığı, davalı şirket tarafından tazminatın ödeneceği intiba yaratılarak zamanaşımı süresinin dolmasına neden olunduğuna dair bilgi ve belge sunulmadığı, tamir yapan şirket tarafından davacı sigortalı aleyhine yapılan icra takibinin ve itirazın iptali davasının zamanaşımını kesen nedenlerden olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, davalı sigorta şirketinin dava dilekçesine karşı süresinde bulunduğu zamanaşımı def'inin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Tellalın, Satıcıyı "İbra" Etmesi Haline, Alıcının Sorumluluğu-

Davacı ile davalı-alıcı arasında ayrı, davacı ile dava dışı satıcı arasında ise ayrı taşınmaz tellallık sözleşmeleri yapılmış olup davalı alıcının ve dava dışı satıcının, davacıya karşı ayrı ayrı sözleşmeden doğan sorumluluklarının bulunduğu- Davacı, dava dışı satıcı ile yapmış olduğu sözleşmeden doğan alacağı nedeniyle "satıcıyı ibra ettiğini" belirtmişse de, davalı ile yaptığı diğer sözleşmeden doğan tellallık ücreti alacağını tahsil ettiğine ve davalı alıcıyı ibra ettiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığından, davalı-alıcının, davacıya karşı sözleşmeden doğan sorumluluğu devam ettiği- "Davacının davalının menfaatlerine aykırı olarak dava dışı taşınmaz sahibi ile de sözleşme yaparak, taşınmaz sahibinden de ücret alması ve taşınmaz sahibini ibra etmesi nedeniyle iyi niyetli olmadığı davalı ile yaptığı tellallık sözleşmesinden dolayı ücrete hak kazanamayacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

İtiraz ve Şikayetlerin Kesinleşmesi- Satış

Takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemeyeceği- Şikayetçinin , "ipotek verenin takipte borçlu olarak gösterilmesi gerekirken bunun yapılmadığından bahisle takibin iptali" istemine yönelik şikayetine ilişkin verilen kararın temyizi üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılamayacağı-

Maddi ve Manevi Tazminatın Haczedilebilme Durumu-

İİK.82/11'de sayılan ve vücut ve sıhhat üzerinde doğan zararlara ilişkin tazminat hakların haczedilemeyeceği- Manevi tazminatın her türünün haczedilebileceği-