İçerik Akışı

Yetki İtirazı- Açıkça Borca İtiraz Edilmemesi-

Borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, açıkça borca itirazını belirtmemiş, akdi ilişkiyi kabul ettiği ya da reddettiği yönünde beyanda bulunmamış olup, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanının bulunmadığı, bu durumda, HMK'nun 7. maddesi uyarınca borçlunun ikametgah adresinde takibin yapılması gerekeceği-

Şirket Ortaklığından Çıkma İstemi-

Davacının müdürlük görevinden tek taraflı olarak istifa edebileceği, davalı şirketin müdürlüğünden ayrılmasına karar verilmesi talebi ile dava açmakta hukuki yararının olmadığı-  Şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi istemine ilişkin davada, davacı, tanık delili ile ispatı mümkün olacak şekilde, şirketin bu haliyle devam edemeyeceğini belirttiğinde, diğer ortaklardan yakışıksız ve tehditvari karşılıklar gördüğünü ileri sürmüş ve haklı nedenlerle ortaklıktan ayrılmasına izin verilmesini talep etmiş olduğundan, mahkemece davacının dinlenmesini istediği tanıklar dinlenerek diğer şirket ortaklarının, davalının şirketten ayrılmasını haklı kılacak bir eyleminin bulunup bulunmadığı değerlendirilmesi gerektiği- Mahkemece "davacının ileri sürdüğü hususları yasal yollardan elde edebileceği, yasal yollardan elde edebileceği isteklerin şirket ortaklığından çıkması için haklı sebep oluşturmayacağı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-

Kesin Aciz Vesikası-

Kesin aciz vesikası verilmesi talebinin reddine yönelik icra mahkemesi kararın kesin nitelikte olduğu-

Kocaeli Barosu İcra Hukuku Paneli

Kocaeli Barosu tarafından düzenlenen, "İcra İflâs Hukukundaki Son Değişiklikler Yeni Yargıtay Kararları Işığında Tasarrufun İptali Davaları" konulu seminer 6 Ocak 2018 Cumartesi günü, 10.00 - 17.00 saatleri arasında yapılacaktır.

Menfi Tespit- Ticari Kredi- Temerrüt Faizi-

Genel kredi sözleşmesi uyarınca belirlenen temerrüt faizinin fazla oranda hesap edildiği iddiasıyla müşterek müteselsil kefilin açtığı menfi tespit davasında, "ticari" nitelikteki genel kredi sözleşmesinde temerrüt faizinin ne şekilde hesap edileceği açıkca gösterilmiş olup, mahkemece bankacılık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek banka kayıtları incelenip bankanın temerrüt tarihindeki fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı belirlenip bu orana %50 ilave edildikten sonra temerrüt faiz oranının belirlenmesi gerektiği-

Aile Konutu- Eş Rızası- İpoteğin Kaldırılması-

Davalı eş dava konusu taşınmaz üzerinde diğer davalı şirket lehine ipotek tesis etmiş ve bu işlem sırasında davacı eşin açık rızası alınmamışsa da, dava konusu taşınmazın davalılardan satın alındığı, aynı tarihte davalı banka lehine ipotek tesis edildiği ve tarafların taşınmazı satın aldıkları tarihten bir hafta sonra taşınmaza taşındıkları, dolayısıyla dava konusu ipoteğin tesis edildiği tarihte taşınmazın tarafların aile konutu olmadığı anlaşıldığından,  ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmesi gerektiği-

Borca İtiraz- Yurt İçinde Adres Gösterme Zorunluluğu-

İİK. mad. 62/3 uyarınca, borçlunun, itiraz dilekçesinde yurt içinde adres gösterme zorunluluğu bulunduğu-

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması-Davalının İtiraz Hakkı- Hakkın Kötüye Kullanılamayacağı-

Direnme hükmü, davanın reddine ilişkin olduğundan, tedbir nafakası hususunu kapsamadığı, TMK. mad. 169 uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının talebe bağlı olmaksızın (re’sen) takdir edildiği, geçici bir önlem olarak davanın başından itibaren, karar kesinleşene kadar hüküm altına alınabilmesi özelliği karşısında ilk karar ile direnme kararı arasındaki bu farklılığın bir çelişki yaratmayacağı- Evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması durumunda, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı bulunmaktaysa da, bu hakkın kötüye kullanılamayacağı- Davalı erkek tarafından bağımsız bir konut açılmadığı, davalının annesinin davacı eşe karşı olumsuz söz ve davranışlarda bulunduğu, en son davacı kadının baba evine bırakıldığı, bu suretle davalının birlikte yaşamaktan kaçındığı ve tüm bu olguların tanık beyanlarıyla doğrulandığı anlaşıldığından, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin bulunduğu-

Araç Kiralama Sözleşmesi- Menfi Tespit- Görev-

Araç kiralama sözleşmesi kapsamında aracı kiralayana hile ile imzalatılan senetlerin bono haline getirilmesi üzerine açılan menfi tespit davasının kira ilişkisinden kaynaklandığı ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu-

Rehin Açığı Belgesine Dayalı İcra Takibi- Menfi Tespit- Kötüniyet Tazminatı-

Davacı hakkında başlatılan ilamsız icra takibinin dayanağı olan kesin rehin açığı belgesi, davacı-ipotek veren 3. şahıs hakkında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda icra müdürülüğünde düzenlenmiş olduğundan, davalı bankanın bu belgeye dayanarak davacı hakkında ilamsız icra takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğunun söylenemeyeceği-