İçerik Akışı
Menfi Tespit Davası- Ödeme Yasağına İlişkin Tedbir-
Alacaklı cirantanın taraf olduğu menfi tespit davasında verilen kararın alacaklıyı bağlayacağı ve (çek her kim tarafından ibraz edilirse edilsin verilen ödeme yasağına ilişkin) tedbir kararının ona karşı hüküm ifade edeceği-
Kamulaştırma Bedeli Tespiti- Usuli Kazanılmış Hak- Yıpranma Payı-
Bozma nedeni yapılmayan bina bedeli tespitinde % 25 yıpranma payı düşülmüş olup, bu hususun davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı; bozma sonrası alınan raporda bina bedelinden % 50 yıpranma payı düşülerek az bedel tespitinin doğru olmadığı- Dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan kamulaştırma bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği-
Tapu Kaydının Düzeltilmesi- Mülkiyet İhtilafı-
Davacıların mirasbırakanlarına ait taşınmazlarda eksik olan kimlik bilgilerinin (soyadı) tapu kaydına ilave edilmesini istedikleri davada, bozma ilamı sonrasında davaya dahil edilen Mustafa ve Fatma oğlu Halil’in mirasçıları, tapu maliki Halil’in mirasbırakanları Halil olabileceğini bildirdiklerinden, mülkiyet ihtilafı oluştuğu, nitekim temyize gelenlerin de mülkiyet iddialarını sürdürdükleri, uyuşmazlığın, tapuda isim düzeltme ile çözülemeyeceği, davacı tarafın mülkiyet iddiasında bulunan kişiler aleyhine açacağı bir davada çözüme kavuşturulacağı-
Konkordato- Takip Yasağının Anlamı-
İİK.'nun 297. maddesinde öngörülen takip yasağının "icra ve iflas takiplerinin başlatılmaması" değil, "başlatılıp yürütülmemesi", örn;ödeme emri gönderilmemesi olarak anlaşılmasının mümkün olmadığı- Her halükarda eğer geçici mühlet kararından sonra takip başlatılmış ve borçluya ödeme emri gönderilmiş ise, bu takibin geçici mühlet kararını veren asliye ticaret mahkemesi nezdinde (süresiz) şikayet yoluyla iptal edilebileceği-
İcra takibinin iptali- Teminat senedi- Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip- Borca itiraz-
Takibe konu bononun, taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı olarak verildiği, üzerinde kayıt ve şart ihtiva ettiğine dair hiç bir tereddüte yer bırakmayacak şekilde bir ibare bulunmadığı, senedin arka yüzünde yer alan ibarelerin senedin kambiyo senedi vasfını etkilemeyeceği, kaldı ki borçlu asilin duruşmada "alacaklı tarafa 5.000 TL borcu olduğuna" dair kabul beyanında bulunduğu ve İİK. mad. 170/a-son uyarınca artık takibe dayanak bononun kambiyo senedi vasfında olup olmadığı hususunun tartışılamayacağı- Teminat iddiasının İİK. mad. 169/a kapsamında borca itiraz hükümleri çerçevesinde incelenmesi gerektiği- Borçlu tarafça sunulan sözleşmede takibe konu senede açık atıf bulunmadığı ve bu nedenle borca itirazın ispatlanamadığı-
Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası-
"Düzenleme şeklinde tanzim edilen vekaletname sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olduğundan, vekaletname gereğince yapılan işlemde muvazaa bulunduğunun kabul edilemeyeceği" şeklindeki görüşün isabetsiz olduğu- Vekaletnamenin geçerli olmasının, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının dinlenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Üst sınır ipoteği- Tahsil harcı-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu, sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olduğu- Borçlu, ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olacağından, toplam takip miktarı üzerinden değil, ipotek limitlerinin üzerinden tahsil harcının hesaplanarak alınması gerektiği-
İflasın ertelenmesi- 89 haciz ihbarnamesi-
Her ne kadar iflasın ertelenmesi davası ve bu dava kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı takip borçlusu olan şirket hakkında olmayıp, kendisine 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilen şikayetçi üçüncü kişi şirket hakkında ise de; şikayetçi şirket hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının amacı, niteliği ve bu dava sonunda verilecek kararın etkileri nazara alındığında, adı geçen şirket yönünden de borçlu konumunda olmasa dahi haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
Keşidecinin imzasının bulunmaması avalisti sorumluluktan kurtarır mı?
Keşidecinin imzasının bulunmaması halinde, keşideci için aval vermiş olanın da senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamayacağı ve mahkemece İİK. mad. 170/a uyarınca şikayetçi borçlu aval hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerektiği, "yetkisiz temsil hükümleri gereğince bonodan şahsen sorumlu olduğu" belirtilerek davanın reddinin hatalı olduğu-
İİK. mad. 170- Kötüniyet tazminatı-
İİK. mad 170/son uyarınca, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, hükmolunacak para cezasının, alacaklının genel mahkemede dava açması halinde, dava sonuna kadar tahsil edilemeyeceği, kötüniyet tazminatının tahsilinin ertelenip ertelenmeyeceği hususunda yasal boşluk bulunsa da, bu tazminatın tahsilinin de dava sonuna kadar erteleneceğinin kabulü gerektiği-