"...Davacı alacaklı vekili; davalı Bankaya haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ihbarnameye itirazda bulunarak hesaplardaki paraya ilişkin rehin, takas, mahsup hakkına dayalı istihkak iddiasında bulunduğunu açıklayarak, davalı 3.kişi Bankanın istihkak iddiasının reddi ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3.kişi vekili; haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, davalı Bankanın davalı borçlu şirket ile akdettiği sözleşmeler gereği rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı doğrultusunda dava dışı şirketin hesaplarında bloke uygulandığını, bu doğrultuda haciz ihbarnamesinin davalı bankaya ulaştığı tarih itibariyle borçlu şirketin hesaplarında bulunan tutarlara haciz şerhi işlendiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, üçüncü kişi Bankaya borçlunun doğmuş ve doğacak alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişi bankanın sorumluluğunun, haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla sınırlı olduğu, daha sonra hesaba gönderilecek olan paranın bankaca bilinmesi mümkün olmadığından, bu paralarla ilgili olarak üçüncü kişi Bankanın sorumluluğu doğmayacağından, davalı Bankanın haciz müzekkeresinin tebliğinden sonraki tutumu usule ve yasaya uygun olup, üçüncü kişi Bankanın işlemleri sonunda davacının zarara uğraması sonucunu doğuran bir durum mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK. 33. m).
Borçlunun üçüncü kişi Bankadaki mevduat alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nin 89. maddesindeki uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nun 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar.
İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi Bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nun 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı).
Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir.
Somut olayda, borçlu şirketin hesaplarında bulunan paraların haczi için davalı 3. kişi Bankaya 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği, Banka tarafından verilen cevapta, borçlu şirketin Ümraniye Sanayi Şubesinde 6299782 nolu 2692,06-TL bakiyeli mevduat hesabı ile üye iş yerinde bekleyen POS hesaplarında 13.811,36-TL tutarlık bakiyeye rastlanıldığı başka herhangi bir hak ve alacağının mevcut olmadığı, dosya borçlusunun bankaya borçları/riskleri mevcut olup Medeni Kanunun ilgili hükümleri uyarınca mevcut olan ve bundan sonra mevcut olabilecek hak ve alacakları üzerinde bankanın rehin, hapis, takas ve mahsup haklarının bulunduğu bildirilmiştir. Buna göre, İcra Müdürlüğünce, bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine bankanın hesap üzerinde rehin hakkını ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olup, bu itirazın İİK.'nun 89. maddede düzenlendiği şekilde çözümlenmesi gerekirken, istihkak davası olarak görülüp yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir..."
8. HD. 25.10.2018 T. 400/17951