İçerik Akışı

7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Hakkında

19 Aralık 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Kanun, - Abonelik sözleşmesinden doğan para alacaklarının takip usulü,  - Konkordato kurumu, - Arabuluculuk kurumuna ilişkin değişiklikler (ve yeni hükümler) içermektedir.

7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun

19 Aralık 2018 tarih ve 30630 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan bu Kanun; a- Abonelik sözleşmesinden doğan para alacaklarının icra takip usulüne, b- Konkordato kurumuna, c- Arabuluculuk kurumuna ilişkin değişiklikler içermektedir.

Davacı defterlerinde kayıtlı faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına akdi ilişkiyi kanıtlar mı?

Ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmuş olması yanında defterlerde yer alan kayıtların dayanağının da usulüne uygun olması gerektiği- Davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olan faturanın dayanağının da usulüne uygun olduğunun ispatlanması gerekeceği- Fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan bu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olması ve faturaya itiraz edilmemiş olmasının tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamayacağı- Malların alıcıya teslim edildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini davacı tarafın ispat etmesi gerektiği-

Devre Tatil- Cayma Hakkı-

Sözleşme konusu tesise hiç gitmediği, devre tatil hakkını kullanmadığı anlaşılan tüketicinin tatil hakkından faydalanmadığı, sözleşme imzalanmış olsa da cayma hakkı süresinin askıda kaldığı, davacının gönderdiği ihtarname ile cayma hakkını süresinde kullandığı ve buradan hareketle sözleşmenin feshi ve ödemelerin iadesi talebinin de haklı olduğu-

Belirsiz Alacak Davası- Faiz Başlangıcı-

İlk hükmü temyiz etmiş ancak sair temyiz itirazları reddedilmiş davalı lehine bozma konusu yapılan hususa ilişkin olarak mahkemece bozmaya uyulmuş olduğundan, davalının direnme kararını temyizde hukuki yararının bulunmadığı- Fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak ve dava konusu alacaklar ayrıştırılmak sureti ile fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları yönünden belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen, bilirkişi raporundan sonra talep artırım dilekçesi verilerek alacak miktarlarının arttırıldığı, ayrıca faiz talebinde bulunulmadığı davada, arttırılan miktarlar dâhil alacağın tümü bakımından faiz başlangıç tarihinin temerrüt tarihi olduğu- Taleplerin arttırıldığı dilekçede faiz talep edilmediğinden yalnızca dava dilekçesi ile talep edilen alacak miktarlarına temerrüt tarihinden faiz işletilip, arttırılan miktarlara faiz işletilmemesinin hatalı olacağı-

Konkordato- Kesin Mühlet-

Kesin Konkordato Mühletinin ‘Alacaklılar Bakımından’ Sonuçları (İİK m. 294)

Tasarrufun iptali davaları (İİK. mad. 277 vd; TBK. mad. 19)- Alacaklının borçludan alacağının olması ve bu alacağının tahsil imkanının olmaması ön koşulu-

Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. mad. 284'deki 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi sebeplerle TBK. mad. 19 uyarınca dava açabileceği- Davacı alacaklının gibi aynı işlem için İİK. mad. 277 vd. ya da TBK. mad. 19. uyarınca iptal davası açma konusunda seçimlik hakka sahip olduğu- Davacı ile arsa sahipleri arasındaki sözleşmenin fesh edilerek bu sözleşme gereğince davacının bir alacağının doğmuş olduğu ve daha ötesinde bu alacağı tahsil edememiş olması gibi bir durumun iddia ve isnat olunmadığı anlaşıldığından, davacının öncelikle sözleşmeden kaynaklanan şahsi alacak haklarını ancak sözleşmenin diğer taraflarından talep ederek somutlaştırması ve sonuçta doğan hakkını tahsil edememe durumunun gerçekleşmesi gerektiğinden ve alacak yeterli somutluğa ulaşmadığı gibi arsa sahiplerinin yeni yaptıkları sözleşme gereğince sahip olacakları dairelerden alacağın tahsili mümkün olduğundan, bu aşamada tasarrufun iptali davasının açılamayacağı-

Hasara yönelik tazminat davası- AVM'de gerekli yangın tertibatının bulunup bulunmadığı- Tarafların kusur durumu-

Hasara yönelik tazminat davasında, yangın konusunda uzman bir bilirkişinin de bulunduğu, ehil ve yetkin bilirkişilerden oluşturulacak bir heyetten rapor alınarak yangının büyüyüp yayılma sebepleri ile yangına müdahalede eksiklikler olup olmadığı, AVM'de gerekli yangın tertibatının bulunup bulunmadığı, yangına yanlış müdahale nedeniyle oluşmuş hasar olup olmadığı, hasarın artmasına neden olunup olunmadığı, AVM'nin inşasında kullanıldığı anlaşılan mebranın yangının yayılmasına ve hasarın artmasına neden olup olmadığı, belirlendikten ve tarafların kusur durumu tam ve açık şekilde tespit edildikten sonra belirlenecek duruma göre bir karar verilmesi gerektiği-

Tazminat davası- Özen yükümlüğü- Tehlike sorumluluğu- Bölüşük kusur-

Tazminat davasında, davacıların murisinin ölümünden, davalı elektrik dağıtım şirketinin tamamen kusursuz olduğundan söz edilemeyeceği, davacıların murisinin çıkmaması gereken elektrik direğine çıkmış olması davalının sorumluluğu ortadan kaldırmayıp, ancak tazminatın kapsamıyla ilgili olup, belirlenecek miktarın tayininde gözönüne alınması gerektiği- Davalının yaptığı işin mahiyeti gereği yüksek özen yükümlüğü bulunduğunun ve direğin yerleşim alanı içinde ve direkte uyarıcı levhanın olmaması nedeniyle, davalının özen yükümlülüğüne aykırı davrandığının kabulü ile; davalı kurum açısından yapı malikinin sorumluluğuna ve tehlike sorumluluğuna ilişkin; davacı açısından ise, olaydaki bölüşük kusura ilişkin değerlendirmeler içeren bilirkişi raporu alınıp bunlar yönünden de sonuca gidilmesi gerektiği-

Vekalet ilişkisi- Mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olması- Taraf sıfatı şartı-

Ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğu halde davacının mirasçılarından vekaletname alınmadan ve yöntemince davaya katılmaları sağlanmadan, davaya devam olunarak hüküm kurulamayacağı, davacı ...’ın mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapmak, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almalarını sağlanarak mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa miras şirketine mümessil tayin ettirip, taraf sıfatı şartı sağlandıktan sonra yargılamaya devam ederek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-