İçerik Akışı
Manevi tazminatın bölünmezliği-
Manevi tazminatın bölünmezliği kuralına aykırı biçimde manevi tazminat istemli davanın kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı ve ve manevi zararın HMK. mad. 107 uyarınca göre dava yolu ile tespitinin de istenemeyeceği-
Arabuluculuk Kanunu mad. 18 uyarınca icra edilebilirlik şerhinin verilmesi-
“İcra edilebilirlik şerhinin” verilmesinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve “çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararların” temyiz edilemeyeceği-
Kooperatif aidat borcundan kaynaklanan menfi tespit davası-
Tasfiye halindeki kooperatiflerde genel kurul toplantılarında nisap aranmayacağı ve aranmayacak bir nisap nedeniyle anılan Genel Kurul' da alınan kararların geçersiz olduğundan bahsedilemeyeceği-
Tüketici mahkemesi- Görev-
Düğün alışverişi nedeniyle satın alınan mal bedeline ilişkin itirazın iptali davasının tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği- Mahkemece, müstakil tüketici mahkemesi var ise, davaya bakmakla tüketici mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil tüketici mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa tüketici mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Tespit ve alacak davası-
Ticari ilişkinin karmaşık olduğu hallerde alacak miktarının bilinemeyebileceği bu nedenle davacının tespit talebinde hukuki yararının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği- Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak alacak miktarının tespit edilmesini, tespit edilecek miktarın davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup mahkemece alacak miktarının tahsili yönünde hüküm kurulmuş olmasına rağmen tespit talebi yönünden olumlu ya da olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Nafaka alacağına ilişkin icra takibi- Ödemelerin mahsubu-
Açık atıf bulunan veya atıf bulunmasa da miktar itibariyle aylık nafaka miktarı veya nafaka katları kadar olan ödemelerin "nafaka ödemesi" kabul edilip nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerektiği-
Konkordato- İşçilik alacakları- Ticaret mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı-
Konkordato geçici mühleti ile tedbir kararı veren ticaret mahkemesinin imtiyazlı alacaklar yönünden verdiği ihtiyati tedbir kararının sadece muhafaza tedbirleri ile satışın önlenmesine yönelik olup, bu alacağa (işçilik alacağına) dayalı olarak takip başlatılabileceği gibi haciz işlemi yapılmasına da engel bir durum bulunmadığı- Sınırlı yetkili icra mahkemesince ihtiyati tedbir kararının yorum yoluyla genişletilerek tedbir kararı içeriğinde yer almayan haciz işleminin yapılmamasına yönelik bir sonuç çıkarılmasının mümkün olmadığı, icra mahkemesinin genel mahkemeden verilen tedbir kararını sadece tedbir kararında yer alan haliyle değerlendirmek zorunda olduğu, tarafların tedbirin genişletilmesi ya da değiştirilmesi konusunda talepleri varsa bu taleplerini kararı veren mahkemeye iletmeleri gerektiği-
5 TL'ye saç tıraşı; 3 TL'ye sakal tıraşı yapılması- Haksız rekabet-
"5 TL'ye saç tıraşı; 3 TL'ye sakal tıraşı yapılması" haksız rekabet oluşturur mı? Davalı berberin eyleminin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin (tedarik fiyatının altında satış yapıp yapmadığı veya iş şartlarına uyup uymadığı hususlarının) sektör ve muhasip bilirkişilerin uzmanlık alanlarına giren konularda verdikleri raporlar gözetilerek hâkim tarafından takdir edilmesi gerektiği, uyuşmazlığın sadece hâkimin hukuki bilgisi ile çözümlenemeyeceği-
Hata ve hile hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre-
İradesi sakatlanan tarafın hata veya hileyi öğrendiği andan itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşmeyle bağlı olmadığını bildirmesi veya verdiği şeyi geri istemesi gerektiği- Sözleşme resmî senetle yapılmış olsa dahi hata ve hile olgusu her türlü delille ispatlanabileceği- "Yanılma (hata) ve aldatma (hile) hukuksal nedenlerine dayalı olarak (kira yerine) bağış suretiyle (davacı tarafından davalı bakıcısına) yapılan temlikin (yaklaşık 3 yıl sonra) iptaline yönelik açılan davada, hak düşürücü sürenin, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren başlayacağı ve resmî senedin aksinin de yine aynı derecede bir belge ile kanıtlanması gerektiği" yönündeki gerekçeyle "davanın reddine" karar verilmesinin isabetli olmadığı-
İş kazası- İş göremezlik- Manevi tazminat- Atiye terk- Davayı geri alma iradesi- Davayı geri almaya muvafakat- Geri alınan dava için davalı lehine vekâlet ücreti-
İş kazası sonucunda davacı işçinin iş göremezlik derecesi ve tarafların kusur oranları ile olayın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü dikkate alındığında hükmedilen 10.000,00TL manevi tazminat miktarının fazla olduğu- Davacı tarafın talebinin davayı gelecekte tekrar açabilmek hakkı baki kalmak üzere geri alma iradesi mahiyetinde bulunduğu, davalı tarafın, davacı işçi vekilinin atiye terk talebine karşı bir diyeceklerinin olmadığı yönündeki beyanın ise davayı geri almaya muvafakat niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davada HUMK’nın 409. maddesinin değil, aynı Kanun’un 185. maddesinin uygulanacağı, kıdem tazminatı faiz alacağı bakımından esasa yönelik bir karar verilemeyeceğinden, bu konuda mahkemece verilen “karar verilmesine yer olmadığı” şeklindeki karar doğru olmakla birlikte, geri alınan dava için davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
