İçerik Akışı
Menfi tespit davası- İcra takibine etkisi- (İİK m. 89/3, 72)-
Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının İİK'nın 89/3 maddesindeki 15 günlük süreden sonra açıldığından İİK'nın 72. maddesi hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekeceği - Buna göre, menfi tespit davasında verilen ret kararının, İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca icra takibine etkisi bulunmadığından icra müdürlüğünün şikayete konu kararında usul ve yasaya aykırı olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi- İmkansızlık- Tapu kaydının iptali-
Davacı tarafından ...'nin ölüm tarihinden itibaren 1 yıl içinde ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshedilmediği, dolayısıyla hak düşürücü sürenin geçtiği görülmekle birlikte davacı tarafından kasten bakım borçlusu ...'nin öldürülmesi karşısında sözleşmeden kaynaklanan edimlerin borçlu (mirasçı) tarafından yerine getirilmesinin imkânsız hâle geldiği, böyle bir durumda davacının yararına olacak şekilde tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilemeyeceği-
Sanal ofis- Tüzel kişi- Tebligat adresi sözleşmesi-
Borçlu tüzel kişinin sanal ofis olarak kullandığı adreste yapılan tebligatın tüzel kişilere uygulanacak tebligat usulüne ilişkin hükümler çerçevesinde incelemesi gerektiği- Borçlu şirket ile üçüncü kişi arasında imzalanan “Tebligat Adresi Sözleşmesi”nin tebligat mevzuatı karşısında sonuç doğurmayacağı-
Arabuluculuk son tutanağı- Hukuki yarar- Dava şartı- İşe iade davası-
İşe iade davasına sunulan dava şartı arabuluculuk son (anlaşmama) tutanağının iptalinin talep edildiği, anılan davada arabuluculuk dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece resen incelendiği, arabuluculuk tutanağının geçerliliği ile tarafların bu yöndeki iddia ve savunmaları da bu inceleme kapsamında yer aldığından, davacının somut davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı- İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddi hatalı ise de karar sonucu itibarıyla doğru olduğundan kararın bu ilave gerekçe ile onanması gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi- Zamanaşımı- Kısmi dava- Islah-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin, eser sözleşmelerinin bir türü olduğu- Eser sözleşmesinden doğan alacaklar için beş yıllık zamanaşımı süresi olduğu- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kira kaybının tahsili istemine ilişkin davanın; gecikilen süredeki zararın tazmini ilişkin olduğu ve bir alacağın ifa olanağı, başka bir anlatımla dava edilebilme hakkı doğmadan, o alacak yönünden, zamanaşımının başlamayacağı- Zamanaşımının, alacağın muaccel (dava edilebilir veya istenebilir) olduğu tarihten başlayacağı- Kısmi dava açılması halinde zamanaşımı yalnızca dava açılmış olan kısım için kesildiğinden bu davanın açıldığı tarih ıslahla artırılan miktar için zamanaşımının başlangıcına esas alınamayacağı ve bu nedenle ıslahla artırılan miktar için zamanaşımının dolup dolmadığı dava tarihine göre değil, ıslah tarihine göre hesaplanacağı- Alacağın zamanaşımına uğramaması için kısmi davada istenmemiş olan miktar bakımından ıslahın zamanaşımı süresinde yapılması gerektiği-
Kaynak kullanımını destekleme fonu payı- KDV- Tescilli serbest dolaşıma giriş beyannameleri
Kaynak kullanımını destekleme fonu payı ile fon payının matraha ilave edilmesi suretiyle yapılan katma değer vergisi tahakkuklarına yönelik davada; davacı adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamelerine ilişkin olarak beyannameler ekinde ibraz edilen 14/11/2016 tarihli Türkiye İş Bankası Anonim Şirketine ait dekontla yapılan para transferinin beyannamelerin tescil tarihinden yaklaşık 3,5 sene gibi uzunca bir süre önce ihracatçı firmaya gönderilmesinin iktisadi ve ticari icaplara uygun olmadığı, eşyalara ait ödemelerin peşin ödeme olarak yapıldığı hususunun da davacı tarafından ortaya konulamadığı anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı- İthalatın sözü edilen fon payına tabi olmasının, eşyanın Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarını veya vergilendirmeye esas olan ölçülerini etkileyen bir husus olmadığından, karara bağlanan para cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı-
Sözleşmenin nisbiliği- Yabancı para cinsi- Tazminat- Türk Lirası- Taleple bağlılık ilkesi
Sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince, sözleşmenin tarafları dışında sözleşme ilişkisine katılmayan üçüncü kişiyi herhangi bir borç ilişkisinin borçlusu durumuna getiremeyeceği- Taraflar arası sözlü olarak operatörlü vinç kiralama sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmenin ifası sırasında vincin zarar görmesi nedeniyle tazminat talep edilen davada sözleşmenin tarafları dışındaki kişilerin sözleşme ilişkisi dışında haksız fiil gibi zarara sebep olan ayrı bir dahilinin bulunmaması durumunda sorumluluklarına gidilemeyeceği- Davacı tarafça talep edilmediği halde Euro cinsinden tazminat hesaplamasının ve bunun TL'ye çevrilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu-
Vekilin meslekten ayrılması halinde tebligatın kime yapılacağı-
Davalı vekilinin, UYAP sistemi meslekten ayrılması nedeni ile pasiftir uyarısı vermesi ve vekilin 07.04.2016 tarihinde Baro Levhasından kaydının silinmesi nedeniyle tebligatların davalı asile çıkartılacağı-
Kamu düzenine aykırılık-Hakem kararının tenfizi-Tahkim-Hakem atanması
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine ve CIETAC kurallarına göre yargılamada Türk hakem bulunması gibi bir zorunluluk öngörülmediği, bu anlamda davalı tarafın Türk hakem atanması yönündeki isteğinin reddedilmesinde uluslararası mevzuata aykırılık halinin söz konusu olmadığı- Davalı tarafın hakemlerin aynı milliyetten olmaları nedeniyle kararın kamu düzenine aykırı olduğu yönündeki iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu- Davalının Türk hakem atanması yönündeki isteğinin reddi üzerine göstermiş olduğu hakem adayı ile ilgili olarak ücreti yatırmaması nedeniyle divan tarafından bir hakem atandığı-Mahkemece, verilen kararın doğru bir karar olup olmadığı yönünde araştırma yapılamayacağı, sadece kararın ülkeler arasındaki ikili anlaşma, taraflar arasındaki sözleşme ve MÖHUK kuralları çerçevesinde şekli olarak tenfiz koşulları mevcut bir karar olup olmadığı hususunun incelenmesi gerektiği- Kararda kamu düzenine aykırılık halinin gerçekleşmediği ve mahkemece de tanıma ve tenfizinin yapılmasında yasal bir engelin bulunmadığı kanaatine ulaşıldığı- Somut olay bakımından, davacı tarafın dostane çözüm arayışı yoluna gitmediğinden söz edilemeyeceği, dostane çözümün ne şekilde olacağı sözleşmede detaylandırılmadığı gibi esasen tahkim heyeti tarafından da bu aşama değerlendirilmiş olduğundan tahkim somut olayda uygulanacağından dolayı davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Limited Şirketin Müdürler Aleyhine Açtığı Sorumluluk Davasında ( TTK m. 553) “Ortaklar Kurulu Kararı” Dava Şartı Mıdır?
Limited Şirketin Müdürler Aleyhine Açtığı Sorumluluk Davasında ( TTK m. 553) “Ortaklar Kurulu Kararı” Dava Şartı Mıdır?