İçerik Akışı

İdari para cezası- Kamu görevlilerince düzenlenen tutanak- Silahların eşitliği

İdari para cezasına dayanak olan kabahati işleyip işlemediği yönünde karar vermenin Anayasa Mahkemesi'nin görevi olmadığı- Anayasa Mahkemesince verilen ihlal kararı, başvurucunun iptal başvurusunun kabulü anlamına gelmediği gibi ihlal kararının gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla yapılacak yeniden yargılama neticesinde başvurucunun iptal başvurusunun kabul edilmesi gerektiği anlamına da gelmediği- Hâkimliğin, kamu görevlilerince düzenlenen tutanağa üstünlük tanıyan yaklaşımının, başvurucunun savunma yapmasını anlamsız hâle getirdiği ve başvurucuyu kamu otoritesi karşısında dezavantajlı konuma düşürdüğü, bu durumun silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerini ihlal ettiği-

Ayrımcılık yasağı ihlali- Hastane personeli-

Hastane bünyesinde çalışan personelin yoğun bakım servisinde tedavi gören N. Z. isimli yaşlı ve savunmasız yoğun bakım hastasına yönelik eylemlerinin insan onurunu zedeleyici, sindirici, aşağılayıcı ve küçük düşürücü nitelikte olduğu, bu durumun 6701 sayılı Kanun’da düzenlenen ayrımcılık yasağının özel bir görünümü olan tacize vücut verdiği ve 5326 sayılı Kanun’da yer alan özel düzenleme dolayısıyla muhatap Hastanenin 6701 sayılı Kanun kapsamında meydana gelen ayrımcılık yasağı ihlalinden sorumlu olduğu-

Bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden karar verilmesi- İlk derece mahkemesi tarafından direnme kararı verilip verilemeyeceği-

Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden kurulan hükme ilişkin Özel Daire bozma kararı sonrası dosya ilk derece mahkemesine gönderilmişse de, HMK 373/2 gereğince dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerektiği- Yanılgı sonucu dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmiş olmasının, bölge adliye mahkemesinin HMK 373/3 kapsamında bozma kararına karşı uyma veya direnme kararı verme yetkisini ortadan kaldırmayacağı ve bu yetkinin ilk derece mahkemesine geçmeyeceği- İlk derece mahkemesince direnme adı altında verilen kararın bir sonuç doğurduğundan ya da tarafların leh ve aleyhine usule ilişkin hak bahşettiğinden söz edilemeyeceği-

Eser sözleşmesi- Kamu ihale sözleşmesi- PTT- ODTÜ

Eser sözleşmesi niteliğindeki kamu ihale sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında; hükmedilen bedel bakımından davalı ODTÜ’nün de sorumlu olduğu belirtilerek, asıl davanın kısmen kabulü ile hükmedilen bedelin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş ise de davalı ODTÜ’nün TBK 66/2 kapsamında öğretim görevlisinin düzenlediği rapor üzerinde denetim ve gözetim yükümlülüğü ve yetkisinin bulunmadığı, davalı ODTÜ’nün raporu düzenleyecek olan kişiyle talepte bulunan PTT A.Ş. arasında sadece aracılık yaptığı, ilgilinin düzenleyeceği raporu ve rapor düzenleyecek kişinin denetimi ve gözetim yetkisi bulunmadığı, raporun düzenlenme biçimi ve içeriği hakkında talimat verme yetkisinin de bulunmadığı mahkeme tarafından görevlendirilen nitelikte bir bilirkişi olmadığı, dikkate alındığında davalı ODTÜ bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Gaziantep Barosu Konferans Duyurusu

Son Yargıtay Kararları Işığında İcra-İflâs ve Tebligat Uygulamaları

İhale makamı- Alt işveren- Müteselsilen sorumluluk-

Davalı ... Müdürlüğünün asıl işi yol yapımı ise de bu durumun işi yükleniciye gördüremeyeceği anlamına gelmediği, eldeki davada .... İnşaatı işinin tümüyle davalı şirkete ihale edildiği, işin bölünerek verilmesinin söz konusu olmadığı gibi Karayolları Genel Müdürlüğünün bu işte işçi çalıştırmadığı, uzun süren, yüksek maliyetli ve yapılan imalat hatalarının veya eksikliklerinin sonradan giderilmesinin yine yüksek maliyet ve zaman kayıplarına yol açabileceği inşaat işlerinde, taahhüt edilen yapım işinin gidişatının izlenmesinin ve işin sözleşme ile eklerine ayrıca fen ve sanat kurallarına uygun yapılıp yapılmadığının denetimi için personel bulundurulmasının davalı ... Müdürlüğünün asıl işveren olduğu sonucunu doğurmayacağı, öte yandan davalı ... Müdürlüğünün denetim yetkisini aşan ve işveren olarak kabulünü gerektirecek bir yetkisinin bulunduğunun da iddia ve ispat edilmediği, bu nedenle davalı ... Müdürlüğünün asıl işveren olmayıp ihale makamı olduğu anlaşılmakla sorumluluğunun da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği-

İkale sözleşmesi- Ek ödeme- Gelir vergisi

Bu durumda davacı ile işvereni arasında 27/03/2018 tarihinden önce yapılan ikale sözleşmesi kapsamında davacıya yapılan ek ödemenin gelir vergisine tabi olmadığı ve uyuşmazlığın müstakar hale gelen yargı kararları uyarınca herhangi bir kuşku ya da hukuki tartışmaya meydan bırakmayacak şekilde açık bir vergi hatası niteliğinde olduğu anlaşıldığı-

Tenzilat konkordatosu- Eşitlik ilkesi-

Şirketin tasdik edilen konkordato projesinde, "Konkordatodan etkilenen adi alacaklıların, adi alacaklarının ana para kısmı hariç faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına" yer verildiğinden bu konkordatonun 'tenzilat konkordatosu' örneği olduğu- İİK'nın 308/c-III maddesi uyarınca rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacaklarının tasdik edilen konkordatodan etkilenmediği de dikkate alındığında, adi alacaklıların faiz gibi bir kısım alacaklarında tenzilat yapılması, tasdik edilen konkordato projesinde alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturmadığı-

Yurtdışı sözleşmesi- Açık hukuk seçimi- Sıkı ilişkili hukuk-

Mahkemelerinin görevine ilişkin tahkim anlaşması ile uyuşmazlığa uygulanacak maddi hukuka ilişkin hukuk seçimi arasında bir bağlantı ya da benzerlik bulunmadığından aynı değerlendirme kriterlerine göre geçerliliklerin irdelenmesinin doğru olmadığı- Yurtdışında yapılan sözleşme ile açık hukuk seçimi yapılmamış olsa bile daha sıkı ilişkili hukuk olarak yabancı ülke hukukunun uygulanmasının mümkün hâle gelebileceği- Somut uyuşmazlıkta yurt dışı tahkim sözleşmesinin açık, net ve anlaşılır bir dilde düzenlendiği, düzenlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuatın cevaz verdiği şekilde sözleşmede hukuk seçimi yapıldığı dolayısıyla taraflar arasında imzalanan yurt dışı tahkim sözleşmesinin bağlayıcı ve geçerli olduğu ve hukuk seçimi yapılmayan dönem bakımından ise sıkı ilişkili hukukun belirlenmesinin gerektiği-

5473 s. Kanun'a dayalı olarak yapılan denge tazminatı- Fark ücret alacağı-

Davalı şirkette çalışmaktayken 406 s. K. ek m. 29 uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen davacının dava konusu ek ödeme ile denge tazminatından yararlanamayacağı ve fark ücret alacağının bulunmadığı ve bu nedenle de mahkeme tarafından araştırma yapılmasını gerektirir bir husus olmadığı- "Davacıya 15.09.2007 tarihinden kamu kurumuna naklinin yapıldığı tarihe kadar Yüksek Planlama Kurulunun 08.05.2006 tarihli ve 2006/T-17 sayılı kararı gereğince denge tazminatının ödenmesi gerektiği" görüşü HGK çoğunluğunca benimsenmediği-