İçerik Akışı
İcra ve İflâs Hukukuna İlişkin 'Makale ve İnceleme Yazıları', 'Hukuki Mütalâalar' ve Yüksek Mahkemenin Önemli İçtihatları (Ücretsiz Kitap Duyurusu)
Sevgili Meslektaşlarıma...
Cebrî İcra Kanunu Taslağı
Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulan İcra ve İflas Kanunu Bilim Komisyonunca hazırlanan Cebrî İcra Kanunu Taslağı, karşılaştırma cetveli ve görüş bildirim formu ile birlikte yayımlanmıştır.
Banka- Müterafik kusur- Güvenlik kontrolü prosedürünün işletilmesi-
Davacının hesap hareketlerinde olağan dışı meblağlarda ve üçüncü kişi şirketlere para havalesi talebi, davalı banka için de şüpheli görülmüş ve davacıdan işlemler için teyit alma ihtiyacı duyulduğu, ayrıca davacı telefondan aranmış ancak telefon başka telefona yönlendirilmiş olduğundan teyit alamadığı, bu nedenle, müşterisinin cevap vermemesinin dahi olağan dışı ve şüpheli olduğu dikkate alınarak, güvenlik kontrolü prosedürünün işletilmesi, işlemin durdurulması ve etkin bir güvenlik kontrol sürecinin yürütülmesi gerekirken, davalı bankanın sadece işlemlerin yapıldığına dair davacıya bilgi maili gönderimiyle yetinmesi sorumluluğun yerine getirildiği anlamına gelmediği-
Kal ile eski hale getirme- Taşınmazın aynına tabi alacaklar- Taşınmazın takipten önce üçüncü kişiye devri- İlam alacaklısının kim olduğu-
Kal ile eski hale getirme, gayrimenkulün aynına tabi alacaklar olduğundan ve gayrimenkul takipten önce üçüncü kişiye devredildiğinden, ilam alacaklısının yeni malik olduğu, taşınmazı devreden eski malikin (kal ve eski hale getirilme yönünden) takip hakkı bulunmadığı-
Konut ihtiyacı sebebiyle tahliye davası-
Reşit olan davacının ayrı meskende oturması yasal hakkı olup anne veya babası ile birlikte oturmaya zorlanamayacağı, davacının annesiyle birlikte oturuyor olmasının başlı başına ihtiyacın varlığı için yeterli olduğu- Davalı, davacıya ait başka taşınmazların olduğunu beyan etmekteyse de, bu taşınmazların boş olduğunu iddia ve ispat edememiş olduğundan kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerektiği" şeklindeki içtihatlar, mülkiyet hakkı gözetilerek ihtiyacın samimi ve zorunlu olduğunun kabulü ile kiralananın başkasına kiraya verilmesi halinde davacıdan TBK 355. maddesi gereğince tazminat talep edilebileceği hususları dikkate alındığında, davacının mecura ihtiyacı bulunduğunu, ihtiyacının gerçek, samimi, sürekli ve zorunlu olduğunun kabulüyle, davacının istinaf talebinin kabulü gerektiği-
Teminat çeki- Konkordato- Geçici mühlet-
Dava konusu çeklerin davacının, davalı bankadan kullandığı kredi borçlarının ödenmesini teminen temlik cirosu ile verildiği- Çeklerin ödenmeyen kredi borç bedellerine mahsup edildiğini, çeklerin teminat çeki olduklarına dair bir ibarenin bulunmadığı gibi çek tutarı ile ilgili herhangi bir hesapta bloke bulunmadığı- Davalının çek bedellerini tahsil etmesinin konkordato davasında verilen geçici mühlet hükümlerine aykırı olmadığı-
İdarenin sorumluluğu- Adli yargı-
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün dosyaya emsal teşkil edecek 2020/400 E. 2020/453 K. sayılı kararı ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2020/2045 Esas ve 2020/1746 Karar sayılı kararına göre 2918 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görülmesi gerekliliğinin ortaya çıktığı, bu nedenle davalı idarenin 2918 sayılı Kanun’dan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle tazminat talep edilmesine göre uyuşmazlığın çözümünde adli yargı görevli olacağından mahkemece esasa yönelik inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken yargı yolu nedeni ile ret kararı verilmesinin doğru olmadığı-
İstinaf incelemesi- Bozma kararı-
Bölge İdare Mahkemesince, istinaf incelemesi neticesinde Mahkeme kararının hukuka uygun bulunmayarak istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak işin esası hakkında karar verilmesi halinde ilk derece Mahkemesi kararının hukuki varlığını kaybetmiş olması nedeniyle Danıştay'ın bozma kararına uyulması üzerine yeniden yapılan yargılamanın istinaf incelemesi niteliğinde olmadığı dikkate alındığında, hüküm mahkemesi sıfatıyla uyuşmazlığı sona erdirecek bir karar vermesi gereken Bölge İdare Mahkemesince ortada geçerli ve sonuç doğurabilir nitelikte bir ilk derece Mahkemesi kararı olduğu kabul edilerek istinaf başvurusunun reddi yolunda karar verilmesi usul ve hukuka uygun olmayacağı-
Norm sınırı- Zilyetlik- Kazanılmış toprak-
İlk Derece Mahkemesince, davacı adına, aynı çalışma alanında belgesizden / senetsizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz miktarının, 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesindeki norm sınırını (100 dönümlük sınırı) aştığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi neticesi yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Okuldan ilişiğin kesilmesi- İşlemin iptali-
Halluks valgus/halluks varus yönünden öğrenci adaylarının A dilimi sağlık şartlarına uygun olabilmesi için, mevzuat gereği Halluks valgus/halluks varus açının 25 dereceden ve intermetatarsal açının da 10 dereceden küçük olması şartlarının birlikte arandığı; başka bir ifadeyle Halluks valgus/halluks varus açısından veya intermetatarsal açıdan herhangi birisinin Yönetmelik'te belirtilen açı değerlerden büyük olması halinde, diğerinin küçük olmasının Halluks valgus/halluks varusun varlığını ortadan kaldırmayacağı, bu durumda, mahkemece hakem hastane olarak sevk edildiği Ankara Bilkent Şehir Hastanesince düzenlenen ... günlü, ... sayılı Sağlık Kurulu Raporunda, davacının Sol ayak intermetatarsal açısının 15 derece, Halluks valgus açısının 20 derece, sağ ayak intermetatarsal açısının 13 derece, Halluks valgus açısının 23 derece olarak ölçüldüğü, davacının A dilimi sağlık şartlarına uygun olabilmesi için, mevzuat gereği aranan Halluks valgus/halluks varus açının 25 dereceden ve intermetatarsal açının da 10 dereceden küçük olması şartlarının birlikte gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının sağlık durumunun Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin EK-3-9-A maddesine uymadığından bahisle okuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı-
