Islah ile dava, davanın açıldığı tarihten itibaren yargılamanın iadesi davasına dönüştürdüğüne göre, davacı tarafından daha önce açılıp süre yönünden reddedilen, aynı boşanma davasının yargılamasının yenilenmesine ilişkin davanın, eldeki mevcut dava için kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Boşanma hükmü kesinleşmeden, koca öldüğünden; evliliğin ölümle nihayete ermiş olduğu ve boşanma davasının konusunun kalmadığı-
Mahkemece; yargılamanın sona erdiği duruşmada "davanın kabulüne" denilmekle yetinilmiş, kabul kararının neye ilişkin olduğu belirtilmediği gibi, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar da gösterilmemiş olduğundan; ortada kanuna uygun şekilde tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış bir hükmün bulunmadığı-
Davalı-davacı kocanın boşanma davası reddedildiğine göre davacı-davalı kadın yararına bu dava yönünden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği -
Gerekçeli kararın da tefhim edilen karara uygun olarak yazılması zorunlu olduğundan, bu yasal düzenlemelere aykırı olarak oluşturulan bir kararın tefhim edilmiş sayılamayacağı ve hukuki varlık kazanmayacağı-
Boşanma davalarında vekalet ücretinin, davada asıl talep olan boşanma talebinin kabul veya ret durumuna göre takdir edileceği; boşanma davası içinde istenen boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerinin kabul veya ret durumu ile boşanmaya neden olan olaylardaki tarafların kusur dağılım ve derecesinin vekalet ücreti tayininde esas alınamayacağı-
Davacı açtığı davasından feragat etmiş olup; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi gözetilerek kendini vekille temsil ettirmiş bulunan davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Davalı-davacı kadının da karşı boşanma davası bulunmakta olup, mahkemenin tek dava varmış gibi sadece davacı-davalı kocanın boşanma davasını hüküm altına alıp, davalı-davacı kadının karşı boşanma davası konusunda olumlu-olumsuz karar vermemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı, ön inceleme duruşmasına davet edildiği halde gelmese de tahkikat duruşmasına davet edilmesi gerekeceği-
Cevap dilekçesi davacıya tebliğ edilmeden, cevaba cevap vermesi halinde, bu da davalıya tebliğ edilmeden ve davalıya ikinci cevap dilekçesi verme hakkı tanınmadan, ön inceleme duruşması yapılmaksızın doğrudan tahkikata geçilmemesi gerekeceği-