Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı; dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da olmadığından davacı tanıklarının davalının davacıya hakaret ettiği, onu aşağıladığına ilişkin ve olaylara çok yakın tanık sözlerine değer verilerek isteğin kabulü gerekeceği-
Tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları, "belge" niteliğindeki delillerini sunmaları için ön inceleme duruşmasında iki haftalık kesin süre verilmesi yasal olarak mümkün (HMK. md. 140/5) iken; uyuştukları ve ayrıştıkları hususlar henüz belirlenmeden tarafların ön inceleme duruşmasından önce davanın daha başında (tensiple) delillerini bildirmelerinin istenmesi, başka yerden getirilecek belge, veya bilgi ile ilgili gerekli açıklamaları yapmaları hususunda ihtarda bulunulması hatta bu yönde tensiple kesin süre verilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı-
Davalının ön inceleme duruşmasında "bir daha duruşmaya gelmeyeceğini" ifade etmiş olmasının, mahkemenin tahkikat duruşmasına davet etmesi lüzumunu ortadan kaldırmayacağı-
Davacının yetkisizlik kararı henüz kesinleşmeden, diğer bir ifade ile Yasanın ( HMK ) 20/1. maddesindeki iki haftalık başvuru süresi işlemeye başlamadan önce de, dosyanın kararda gösterilen yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurmuş ve bu başvuru üzerine dosya yetkili mahkemeye gönderilmiş olabileceği, bunu engelleyen bir kanun hükmünün olmadığı; böyle bir durumda, dosya kendisine gelmiş olan yetkili mahkemenin işin esası hakkında karar verebilmesi için, yetkisizlik kararının kesinleşmesini beklemesi gerekeceği-
Ziynetlerin dava dilekçesinde gösterilen değeri üzerinden nispi peşin harç noksanlığının tamamlaması için davacıya süre tanınmasının, eksik harcın tamamlanması halinde talebin esasının incelenmesinin gerekeceği-
Davalı tarafa tanıklarını bildirmesine yönelik kesin süre verilmiş, ancak davalı taraf mahkemenin verdiği kesin sürede tanıklarını bildirmemiş ise de; takip eden oturum gününden önce tanık listesini bildirip takip eden oturum gününde de tanıklarını hazır ettiğinden ve celse ertelenmesine sebep olmadığından davalı tarafa tanıklarını dinletme konusunda imkan tanınması ve daha sonra delillerin hep birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dosyada bulunan nüfus kaydına göre, davacının yabancı boşanma ilamının tarafı olanın mirasçısı olduğu, adı geçenin öldüğü, bu durumda davacının boşanma kararının tanınmasını talep etmekte miras hakkı bakımından hukuki yararının bulunduğu-
Mahkemece ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesinin zorunlu olduğu-
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki çekişmeli hususların tespit edilmesi ve tahkikatın çekişmeli hususlar esas alınarak yürütülmesi gerekeceği-
Dava, boşanmaya ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer aldığından aile mahkemesinde görülmesinin gerekeceği-